ZAMAN DİLİMİ DEĞİŞİMİ SORUNLARI(JET LAG)

 

Emine DOLU

CİRCADİAN RİTMLER

Düzenli biyolojik ritmler  hayvan ve tek hücrelilerden komplex canlılara kadar gözlenmektedir. Circiadan ritm de 24 saat süren bir biyolojik ritmdir ve kökü “gün hakkında “ anlamına gelen Latince “Circia dies”den gelir.(1)

     İnsanlarda şu süreçler circiadan ritmleri sergiler: Solunum sayısı, kalp atım sayısı,vücut ısısı, oksijen alımı, kan plazma volümü ve protein konsatrasyonu, ter volümü, ana eklemlerdeki hareketlilik, kavrama kuvveti, kas dayanıklılığı, fiziksel çalışma kapasitesi, nöromüsküler koordinasyon,reaksiyon zamanı gibi faktörlerin yanında kısa süreli bellek, ruh hali ve canlılık düzeyi gibi faktörlerdir.(1)

      İçsel vücut ritmi yukarıda sayılan psikolojik ve fizyolojik değişkenlerin günlük ritminden sorumludur. Belki en çok bilinen canlılık ve bunun zıttı olarak bilinen yorgunluktur. Normalde gün boyunca kendimizi canlı hissederiz,gün ilerledikçe daha az canlı hissetmeye başlarız ve gece olunca yorulmuşuzdur. Eğer gece  uyumamışsak gece ilerledikçe yorgunlukta bir artış  olduğunu görürüz. En son uyduğumuzdan bu yana geçen uzun zamandan dolayı  bu olay mantıklı gibi görülebilir. Bununla birlikte sabaha karşı 5 gibi daha yatmamışsak uyumamış olmamıza rağmen uyanmaya başlarız. Bu yeni bir gün için bizi uyandıran içsel ritmimizin faaliyeti sonucudur. Bu sebepten öğleden önceki saatlerde mışıl mışıl uyumak zor olabilir.(2)

     Araştırmalar, 24 saatin bir parçasında yüksek verim ve aktivasyon başka bir parçasında bunda bir düşüş olduğu gözlenebilen günün seyri esnasında   ritmik bir şekilde ortaya konan üç yüz binin üzerinde fizyolojik fonksiyon olduğunu göstermiştir. Fonksiyon ritmin kendisi olabilir. Bunlar birbiriyle birlikte uyum içerisinde çalışırlar. Böylece circiaden ritmleri senkronizeli çalışırlar ve kişi kendini iyi hisseder.(5) Günün belli zamanlarında en iyi ritminizi ortaya koymak daha mümkündür. Özellikle öğleden sonraları ve akşamın ilk saatlerinde (diğer zamanlara nazaran) Özellikle geceleri ve sabahın ilk saatlerinde performansımızı aynı derecede ortaya koyamayız.(2)

 

ZAMAN DİLİMİ (Time Zone)

    Dünya kendi ekseni etrafında döndüğü için, güneş her 24 saatlik periyotta bir kez dünya üzerinde bir noktada ufuğun ötesinde maximun yüksekliğindedir. Bu zamana “local noon”(lokal öğle zamanı) adı verilir

    Bütün bu zamanları standartlaştırmak için dünya 24 zaman dilimine bölünmüştür. Tüm diğer zaman dilimleri İngiltere üzerinden geçiş ile ilgili olduğu için, İngiltere’de bu meseleler daha kolay halledilir. (Greenwich mean time) (GMT). İngiltere’nin doğusundaki ülkelerin saatleri İngiltere’den ileridir. Çünkü güneş daha önce doğar. Oysa İngiltere’ye nazaran batıda zaman gecikmiş gibi görülür. Örneğin İngiltere’de öğleden sonra saat 4 iken, New York’ta öğleden önce saat 11;Los Angeles’da sabah saat 8dir. Ama Abu Dabi’de öğleden sonra 8dir ve Singapur’da gece yarısıdır. Bu local zaman uzayda güneşin pozisyonunu yansıtır. Ama yeni bir zaman dilimine uçtuğumuzda, yeni bir bölgesel zamana yerleşmek, bizim içsel ritmimiz için zorluğa yol açar.

 

 

 

JET TAŞIMACILIĞI

31 000 feet ve bunu üstü yüksekliklerde havada çok az nem vardır. Kamara basıncı ve solunum için soğutulmadan önce yaklaşık 800 derece ısıtılır. Kamara kavasındaki nem sadece insan soluğu ve terinden ötürüdür. Rutubet normalde %11 civarındadır. Bunun anlamı nemin tamamen insan vücudundan süzülmüş olmasıdır.

Susuzluğa engel olmak için bol bol sıvı içilmesi önerilir. Kahve, çay, alkol alınmamalıdır. Çünkü bunların her biri diüretik özelliğe sahiptir. Ve daha çok sıvının elimine edilmesine yol açar ve yeni zaman dilimine adaptasyon yeteneğini azaltır.

 45 dakikadan daha uzun zaman alan bir uçuşun yüksekliği normal olarak 5000 feetin üzerindedir. Vücut buna uyum sağlamasına rağmen az miktarda bir O2 yetersizliği olması mümkündür. Şüphesiz karaya inildiğinde bunun telafi edilir. Bununla birlikte eğer sigara içiyorsanız, biraz daha yüksekliğe çıkıldığında vücuda yerleşen oldukça miktarda CO alırsınız. Bu bakımda sigaralı bölümden çok uzakta iseniz kendinizi çok iyi hissedersiniz. Eğer kontraks lens kullanıyorsanız sıklıkla lensleri nemlendirmek için  yanınızda yeterli nem verici madde taşımaya dikkat etmelisiniz.

 

CİRCİADAN RİTMLRİN ETKİSİ

Kan akışının dinamiğinde sirkadian değişiklikler vardır Bu değişimler beyin gibi çeşitli organlara hormon,glikoz ve oksijen dağıtımını etkiler. Beynin yeterliği oksijen ve glikoz dağılımı nedeniyle kan akışına bağlıdır ve böylece circiadan değişim tarafından etkilenir. Karaciğer glikojen deposu sabahın geç saatlerinde en yüksek noktadadır. Ve gecenin ortasına doğru azalmaya başlar. Reaksiyon zamanı,kavrama kuvveti, aşil tendon reflexi , dirsek flexion kuvveti, sinir iletim hızı gibi nöromüsküler fonksiyonlar belli ciciadan değişimler göstermişlerdir.İskelet kaslarının maximal istemli kasılmaları ve kasılmanın yeterliği etkilenir.

   Endokrin sistem içinde çeşitli endokrin bezlerden salgılanan steroidler spesifik circiadan ritmlere sahiptirler. Bunlar sıkı egzersiz şiddetine vücudun adaptasyonuna yardım ederek kas tonüsü ve kuvvetini etkiler. Böyle etki gösteren  önemli bir hormonda kortizol’dür. Bu her sabah uyandıktan sonra maximun seviyeye ulaşır ve akşam minimun seviyeye düşer. Erkeklik hormonu testesteron yaklaşık sabah 7’de en yüksek seviyeye çıkar ve gün boyunca yüksek bir plato çizerek devam eder.Akşam 22 ile gece 02 arasında minimun düzeye ulaşır.(sadece erkeklerde). Yorgunluk ile fazlaca ilgisi olan bir hormon Melatonin, yemek yeme alışkanlıkları, gece ve gündüz siklusuna bağlıdır.

Sindirim sistemi circiadan ritmden ve yiyecek alımından etkilenir. Sindirim kendi kendine bir circiadan ritmi takip eder. Mide sıvısının asit içeriği artar ama hacmi azalır. Pankreasın sekresyonları öğleden sonra ilk saatlerde maximun düzeye ulaşır ve gece minimun düzeye düşer. Defekesyon ritmin uyandıktan 2 saat sonra  ve akşamın ilk saatlerinde en yüksek seviyede olduğu rapor edilmiştir.

 

 JET LAG

   Circiadan ritmlerle ilgili en çok rastlanan rahatsızlık hava yolculuğu sonucu ani zaman değişimi ile meydana gelen “jet lag”dır.

   Eğer uçuşunuz kuzey-güney  yönünde ise gideceğiniz yere ulaştığınızda seyahat nedeniyle meydana gelen yorgunluğun etkirlini duş alarak, kıyafet değiştirerek, yemek yiyerek ve beklide kısa bir şekerleme yaparak azaltırsınız. Ama doğu-batı yönünde ise bu etkiler birkaç gün devam eder ve jet lag gibi bir probleme yol açar. Uyuma  uyanık olma siklusu bozulduğunda, meydana gelen fizyolojik değişiklikler sonucu jet lag oluşur

    Jet lag bir grup semptomlara verilen addır ve seyahat edenleri farklı derecelerde  ve farklı şekillerde etkiler. Bu semptomlar şunlardır:

Yorgunluk, konsantre olamama, uygun zamanda uyumama, kuvvet kaybı, iştahsızlık, baş ağrısı, konstipasyon

Böyle durumlarda hiç kimsenin kendi en iyisini ortaya koyabilmesi muhtemel değildir. Fiziksel olarak gayret göstermek çok zor olacaktır ve çok iyi düzeydeki yetenekleri ortaya koyabilmedeki verim düşecektir. Jet lag bireyleri farklı farklı etkiler ama genelde;

* Jet lag aynı zaman kuşağı boyunca batı yönüne olan bir uçuştan ziyade doğuya olandan sonra daha belirgindir.

* Ne kadar zaman dilimi geçilirse jet lag o kadar belirginleşir.

* Bir taslak olarak; Batı yönüne olan bir uçuşu takiben geçilen zaman diliminin yarısı sürede toparlanma meydana gelir. Doğu yönüne ise geçilen zaman dilimi sayısının 1.5 ile bölümü sonucu çıkan sürede toparlanma meydana gelir. Böylece New York’a bir uçuşta toparlanma 2 yada 3 günü alacaktır. Japonya’ya ise toparlanmak 6 veya daha fazla gün alacaktır. Bununla birlikte şuna dikkat edilmelidir: Bu formül ortalama bir adaptasyon oranını gösterir ve tahmin edilen sürenin iki katını düşünmek daha güvenli olabilir.

 

YENİ ZAMAN DİLİMİNE UYUM

    Jet lag ters zaman dilimine geçiş sonrası bizim içsel vücut ritmimizde meydana gelen karışıklık sonucu ortaya çıkar.

   Vücut ritmi kendi lokal zamanınız ile yeni bir memlekete seyahat ettiğimizde, istenilen programda değişim için uyum sağlamada yavaştır. Bunu anlamı:Yer değiştirmeye uyumdan önce vücudumuz uykuda olmayı tercih ettiği bir zamanda yarışmaya veya oynamaya çalışıyor olabiliriz ve vücut ritmimiz bizi uyanık olmaya yönelttiğinde uyumaya çalışıyor olabiliriz. Bu zaman süresince jet laga uğranılmıştır.

   Vücut ritminin tam uyumu birçok gün alır. Amaç mümkün olduğunca güvenli ve bu uyum sürecini hızlandırmak olmalıdır. Sadece yeni zaman dilimine tam uyum sağlandığında sportif aktivite en yüksek noktasında olacak biçimde çıkarılabilir. Bu yarışmanın kendisi kadar antrenman ile de yakından ilgilidir. Bu zamana kadar kişinin kendi %100 ünü ortaya koyması oldukça güçtür.

Radyo ve televizyondan doğru zamanı alarak ona uyarız. Ama vücut ritmine uyumun sağlatan işaretler nelerdir? Bunlar çok çeşitlidir ve farklı zaman dilimine uyum sağlamada bize yardımcı olurlar. Bu dışsal işaretler çevremizde alışkanlıklarımızdaki ritmlerdir.

Uyku ve aktivite  şeklimiz yemek yeme zamanımız ve yediğimiz yemek çeşitleri, çevrede karanlığın ve aydınlığın doğal nöbetleşmesine maruz kalmamız, genellikle dışarıda direkt güneş ışığı alarak ultraviole ışığına maruz kalmamız bazı işaretlerdir.

Biyolojik ritm uyumsuzluğunun seviyesi bazı faktörler tarafından etkilenmektedir. İçe dönüklük, dışa dönüklük, yaş, önceki uyku alışkanlığı gibi faktörler bazı sporcuların jet laga daha çabuk adaptasyonunu sağlar. Bu ritmlerin normale dönmesi için  gerekli gün sayıları aşağıda verilmiştir.

Şu tedbirler alınmalıdır:

1)Sporcunun yarışacağı yere yukarıda verilen süreden önce gelmesi gerekir

Biyolojik Ritm

Gerekli Zaman

Vücut ısısı

Uyuma/uyanma

Kortizol sekresyonu

Psikomotor verim

El-göz kordinasyonu

Kol kuvveti

Sprint zamanı

Kaldırma ve taşıma görevleri

3-5

2-3

8-21

1-5

1-5

1-5

1-5

1-5

 

2)Yarışma yerine varıldıktan sonra sporcunun aktivitesini ayarlamalı, bölgesel saate göre dinlenme ve uyuma-uyanma programını yapmalıdır. Sporcunun gündüz ve gecenin farkında olması dış uyaranlar bakımından önem taşır. Penceresin bir odada kalındığında bu farkındalık  ortadan kalkacaktır.

 

3)Hafif egzersizler biyolojik ritmlerin tekrar düzenlenme hızını artırırlar.Günün geç vakitlerinde yapılacak yoğun egzersizler uyarılmışlığı arttıracak ve uykuyu azaltacaktır

 

4)Üç veya fazla süreli zaman dilimi değişikliklerinde sporcu lara yolculuktan önceki birkaç gün boyunca günlük programlarında iki saatlik değişiklikler yapmaları önerilmektedir.

 

5)Diyet düzenlemesi jet lag’ın negatif etkilerini azaltacağı için  önerilmektedir. Bu plan circiadan ritmlerin tekrar düzenlenmesini hızlandıracağı ve kan ile beyin hormon seviyesi  arasında aracılık yaptığı sanılan protein ve karbonhidrat alımını düzenleyecektir. Güvenilir kaynaklarda bu tip diyetler sonucunda başarı kazanıldığı belirtmektedir. Buna rağmen karbonhidrat ve protein alınımını ayarlayan diyet programlarının yararı saptanmamıştır. Çünkü circadion ritm bozuklukları oldukça komplekstir ve her sporcu için en çok başarılı olduğu durumdaki tek bir teknik üzerinden test yapılarak tanımlanması gerekmektedir.

6)Mümkünse Greenwich zamanına göre gündüze rastlayan zamanlarda maç, antrenman ve yarışma dönemleri düzenlenmeye çalışılır. Bu şekilde vücut uyuşukluktan ziyade canlı kalacaktır. Pratikte bu batıya uçuş sonrası o bölgenin lokal zamanında olabildiğince geç, doğuya uçuş sonrası olabildiğince erken zamanlarda  oynamak gerektiğini açıklar.

 

SONUÇ

Jet lag denilen durum sabah akşam zamanlamasını tümüyle ortadan kaldırıp her çeşit fonksiyonun yemek yeme ve uyku saatlerinin birbirine karışmasına yol açarak sportif performansın olumsuz yönde etkilenmesine yol açar.

Bu nedenden dolayı yolculuğun etkisini minimale indirecek şekilde bir yolculuk oldukça önemlidir. Eğer antrenör ve sporcusu jet lag nedeniyle verimde bir düşüş meydana gelmesini istemiyorsa yukarıda anlatılan noktaları göz önüne almaları ve bu tür bir sorunla karşılaştıklarında bu kurallara uymalıdırlar.

 

KAYNAKÇA

 

 

Yayına Hazırlayan : Samet YILMAZ