HAFTA SONU ANTRENMANI:

UZUN KOŞUYU NASIL KISA BİR ÇALIŞMAYA DÖNÜŞTÜRÜRSÜNÜZ

Owen ANDERSON                                                                                     Çeviren : Ali CENGİZ

Uzun koşular - 16 - 20 - 22 - veya 25 km'lik hafta sonu yaptığınız yavaş koşular sizin için çok büyük şeyler ifade ederler. Uzatılmış eforlar kalbinize ilave dayanıklılık kazandırır, yağların enerji için parçalanması için kasların kapasitesini artırır ve yeni kan damarlarının bacak kas hücrelerine yayılmasını sağlar. Uzun yavaş koşular, ayrıca mitekondri'nin (koşu için enerji sağlayan ufak yapılardır) kasların içindeki yoğunluğunu artırır.

Hepsi bu kadar değildir. lJzun koşular genellikle düşük tempoda yapılmasına rağmen, bu koşular hızlı ve güçlü koşmanıza yardımcı olan hızlı çalışan (beyaz kaslar) kas hücrelerini aktif hale getirirler. Çünkü böylece, sizin normal yavaş çalışan (kırmızı kaslar) tamamı 45 dakikalık koşudan sonra yorulmaya başlar, isteksiz hızlı çalışan kasları zorlayarak koşuya devam etmenizi sağlarlar. Sonuç olarak uzun koşular sizin hızlı çalışan hücrelerin oksijen kapasitesini artırır bu da, sizin dayanıklılığınız için iyidir. Uzun koşular yarış bitirme yeteneğinize olan güveni çok artırırlar. Birkaç ay uzun koşudan sonra 10 km'lik yarışlar parkta normal bir koşuya benzemeye ve maratonda artık kutup keşif koşularına benzememeye başlar.

Bununla birlikte, uzun koşularla ilişkili, özellikle kendi başınıza yapıyorsanız, çeşitli sorunlar vardır. Birinci olarak, uzun koşular kasvetli ve sıkıcı olabilirler. Koşucuların çoğu uzun koşularını her hafta sonu aynı parkuru genellikle ağıt yakar gibi ayaklarını sürükleyerek tamamlarlar. Bu kişiler etkin bir şekilde kendi kendilerine yavaş monoton bir tempoda koşmayı öğretmektedirler. Uzun koşu sırasında hızlı kas lifleri aktif hale getirilmesine rağmen bu kaslar onların doğal, tercih edilen süratlerinde çalışmaya zorlanmadığından antrenmanın etkisi tam değildir ve hızlı koşabilmek için bazı yeteneklerinizi kaybedebilirsiniz. Bu sorunların üstesinden gelmek ve çok fazla çaba harcamadan uzun koşulara ekstra yararlar ilave etmek kolaydır.

Uzun koşudaki amacın, esir gibi çalışmayı öğrenmek olmadığını anımsayınız. Hali hazırda uyguladığınız uzun koşu programınıza kendinizi fazla zorlamadan bir parça baharat (bir parça hızlı koşu) ilave edebilirsiniz. Belki de uzun koşuyu sevimli hele getirmenin en iyi yolu 20 Saniye Sürat Stratejisi (20 - SSS) kullanmaktır.

Bunu yapmak için her zaman yaptığınız uzun koşunuza başlamanız gerekir fakat her 6 (altı) dakikada bir maksimum süratinize yakın bir hızda 20 saniye koşmalısınız. Bu 20 saniyeler hızlı kas liflerini aktif hale getirmek için yardımda bulunurlar ve süratinizi artırırlar fakat yorgunluğa neden olabilecek miktardaki laktik asit birikiminin oluşumu için çok kısadır. Bir saatlik koşu sırasında bu 20 saniyelik intervallerden 10 tane koşabilirsiniz (hızlı koşunuzu 1000 metreye kadar uzatabilirsiniz), siz hala aynı tempoda yaptığınız bir uzun koşu antrenmanından daha yorgun hissetmezsiniz.

Bu 20 - SSS'in bir başka varyasyonu ise ONO Finlandiyalı fizyoterapist Heikki Russo'nun adının verildiği " Rusko Antrenmanı " dır. Rusko antrenmanını yapmak için normal uzun koşu temponuzda 20 dakika koşunuz ve sonra 10 tane yarış temposunda 20 saniye interval koşunuz, her intervalden sonra 2 dakika normal jog atınız. Uzun koşunun Rusko bölümü 24 dakika tutar, daha sonra koşunuzu normal, kolay tempoda bitirebilirsiniz. Rusko antrenmanı bazen " aerobik fartek " olarak isimlendirilir çünkü kaslarda çok az laktik asit oluşur.

,20 - SSS ve Rusko antrenmanları, atlete, uzun koşu sırasında sürat çalışmasına olanak vermektedir fakat laktat eşik noktasını (kanda taktik asidin birikmeye başlayacağı noktanın üstündeki sürat) uzun koşu sırasında "mini - tempo sandwich" (veya 4 - 2 - 4) antrenmanı yaparak geliştirebilirsiniz. Bunu yapmak için altı kilometre (4 mil) genel uzun koşu temponuzda koşunuz, bunu 10 km yarış temponuzun kilometrelerinden 15 saniye daha yavaş olacak şekilde 3 kilometre (2 mil) eder, daha sonra da genel uzun koşu temposunda 6 km (4 mil) takip eder. Antrenmanın ortasındaki bu üç kilometre (mini - tempo kilometreler) laktik asitle başa çıkabilmek için kasların yeteneğini arttırır fakat bütün antrenman üzerinde bir parça stres yaratır. ("Mini - tempo" antrenmanın ortasındaki bölümü belirtmek için söylenmiştir ve sadece üç kilometre uzunluğundadır ; tempo koşuları ise genellikle en az 5 km tutar.)

Atletler uzun koşularını genellikle maratona hazırlık için yaptıklarından, bir başka olasılık ise uzun koşu sırasında birkaç kilometreyi koşmayı umut ettiğiniz maraton temposunda (genellikle kilometreler 10 km yarış temposundan 22 - 25 saniye daha düşüktür). Bir fikir olması açısından, 6 km normal tempoda koşu ve sonraki 8 km maraton temposunda ve bunu takiben 8 km yavaş tempoda koşu. Ortadaki 8 km. kaslarınıza koşmayı istediğiniz maraton temposu ile başa çıkabilmeyi öğretir.

Uzun koşular iyi kalori harcayıcısıdırlar, bundan dolayı bazı atletler fazla vücut yağlarından kurtulmak için uzun koşuları kullanırlar. İyi bir fikirdir, fakat olabildiğince fazla yağdan kurtulmak için neden " De Meirleir Stratejisi " nden (Belçikalı ünlü spor bilimcisi Kenny De Meirleir) yararlan mıyorsunuz ? De Meirleir planına göre öğleden sonra 5'te akşam yemeğini yiyorsunuz ve saat 8'de en az bir saatlik antrenman yapıyorsunuz. Akşamın geri kalan bölümünde bir lokma dahi bir şey yemiyorsunuz. Sabahleyin kalkar kalkmaz kahvaltıdan önce 80 - 75 dakika daha koşuyorsunuz.

Vahşice, tiksindirici ve acı verici fakat De Meirleir'in planının niçin çalıştığını görebileceksiniz. Öğleden sonraki koşu kaslardaki glikojen depolarını boşaltır bu sabah koşusundan önce tekrar doldurulmaz. Glikojen seviyesi düşük olduğundan kaslar sabahki antrenmanda büyük miktarda yağ harcamaya zorlanır. Bununla birlikte bu "uzun koşuyu uzun koşunun" takip ettiği antrenman stratejisi çok yorucudur, bundan dolayı 10 günden daha kısa sürede tekrarlamayınız.

Daha fazla yağ harcamanın bir başka yolu ise uzun koşunuzu antrenmanın sonunda yürüyerek uzatınız. 16 km koşup, sonra da bırakmak yerine, örneğin 18 km'lik koşuyu 3 km'lik düzgün bir yürüyüş takip edebilir. Bu 30 dakikadan fazla sürmez ve ekstra 200 - 250 kalori harcatır. Bir yıl sonunda, ilave yürüme vücudunuzda istenmeyen yağların 1.5 kg'dan fazlasının harcanmasına yardımcı olur.

Uzun koşulan, koşularınızın özel safhaları üzerinde çalışmak için kullanmak da iyidir. Örneğin, eğer yarışta yokuşlar sorun yaratıyorsa, uzun koşularınızı yokuşlu arazide yapınız ve her bir yokuşu çıkarken temponuzu korumaya çalışınız. Her tepede (doruk noktasında) en azından 20 saniye hızlanınız. Bu size yarış sırasında yokuşların sizi yavaşlatmaması alışkanlığını kazandırır.   .

Taslağını verdiğimiz uzun koşulardan bazıları normal uzun koşulardan biraz daha zordur, bundan dolayı biraz dikkatli olun. Buradaki fikir uzun koşuları çok zor koşulara çevirmek değil, sizi daha iyi koşturmak için sadece ustaca değiştirmektir. Sonuç : uzun koşularınızı değiştirirseniz, daha hızlı ve güçlü olursunuz ve Yani En İyi Derecelerinizi koşmak için kısa zamanda hazır olursunuz.

Ne Kadar Uzağa Gitmelisiniz           .

Maratonun kendisi kadar eski olan bir soru : maraton antrenmanı sırasında uzun koşunun optimum uzunluğu nedir ? Maalesef bu konu hakkında çok az bilimsel araştırma vardır, bundan dolayıdır ki bunun tahminini kendimiz yapmak zorundayız.

Eldeki bilimsel araştırma sonuçtarı 28 - 32 km'lik maraton öncesi koşu önermektedirler, bu çoğunlukla önerilmektedir, tahminen fazla önemsenmektedir. Bir çalışmanın sonuçlarına göre maraton başarısındaki en iyi tahmin 10 - 16 km antrenman koşusu sırasındaki ortalama hızınızdır.

Bir başka araştırma sonuçlarına göre ise 20 km'den fazla olan uzun koşular ince kasların sakatlanma risklerini artırma eğilimindedir. Bu sakatlıklar koşmayı engelleyecek kadar ciddi değillerdir fakat sizin maraton temponuzu düşürecek kadar ve antrenmanınızın genel kalitesini düşürecek kadar ciddidir. Nihayet, maraton temponuza olabildiğince yakın iyi 13 - 16 km'lik koşu 30 km'lik ölümüne hızlı koşmaktan çok daha iyi olduğunu kanıtlar önermektedir.

Yüksek - Yağ Diyeti

YAĞ VEYA HAYAL

Dondurma ve kek sevenlerin beklediği güzel haber. Geçenlerde, Amerika'da 6 lise mesafe koşucusu haftalık yağ tüketimlerini %60 artırdılar ve performanslarını %30 artırdılar.

Bu 7 - gün pizza partisi veya civardaki yağ fabrikasına yapılmış uzunca bir ziyaret değildi. Koşucuların balina yağı diyeti ve canlı performanslar aslında Buffalo'daki New York State Üniversitesinde yapılmış bir çalışmanın parçası idi. Yağların dayanıklılığı artırma yetenekleri üzerine olan çalışmalar aslında yeni değil. Bununla beraber Kuzey Kutbuna ilk giden kaşif dünyanın tepesine bu zahmetli yolculuğu yapmak için %60'lık yağ diyetine gereksinimi oldu, uzatılmış egzersizler (antrenmanlar) sırasında yükseltilmiş azimle ilişkili yüksek - yağ diyeti ile ilgili çeşitli bilimsel çalışmalar vardır. Bunlardan başka, bazı spor beslenme uzmanları yüksek yağ diyetinin kaslara egzersiz sırasında yağları metabolize etmeyi, değerli glikojeni korumayı ve kaslara enerji için vücutta çok miktarda enerji kaynağına girişi "öğretirler".

SUNNY - Buffalo çalışmasındaki altı atlet haftada 80 km'den fazla antrenman yapıyorlardı, onlar ilk hafta normal diyetlerini ikinci hafta yüksek - yağlı diyet ve üçüncü hafta yüksek - karbonhidratlı diyet uyguladılar. Her bir haftanın sonunda, atletler dayanıklılık testi için koşu bandında V02 max'un % 75 - 80 yoğunluğunda (maksimum kalp atışının % 85 - 92) dayanabildikleri kadar koştular.

Yüksek - karbonhidrat diyetinin iyi performans ürettiğini herkes biliyor, değil mi? Karbonhidrat tüketimi kesinlikle "normal" diyetten daha iyi. Atletler karbonhidrat tükettikleri hafta, koşu bandında 76 dakika koşarlarken normal diyet tükettikferi hafta 69 dakika koştular. Bununla birlikte, diyet programları içerisinde en iyisi yüksek yağ tüketiminin olduğu haftada görüldü. Bir haftalık arttırılmış yağ tüketiminden sonra atletler koşu bandında 91 dakika kalmayı başardılar bu karbonhidrat planına %20 ve normal diyet programına %30 üstünlük sağladı.

Buffalo bilim adamları bunu şöyle yorumladılar, daha yağlı diyet atletin bacak kaslarında depolanan yağ miktarını artırarak performansı geliştirir. Kaslar içerisindeki bu yağ damlacıklarının egzersiz sırasında büyük bir enerji kaynağı sağladıkları tahmin edilmektedir. Atletin daha uzun koşmasına yardımcı olmaktadır.

Bundan dolayıdır ki makarnayı, patatesi ve baklagilleri unutun. Artık sizin kremali kek için çok geçerli bir nedeniniz var ve siz yeni en iyi derecelerinize yardımcı olacağı bilgisiyle istediğiniz kadar dondurma yiyebilirsiniz. Doğru mu ?

Dondurma kaşığınızı biraz durdurun bu iş aslında göründüğü kadar basit değil. Biz istediğiniz kadar onlara inanabiliriz, Buffalo sonuçları koşan herkese uygun olmayabilir. Başka faktörlerde lâboratuar çalışmasını yağlı diyet lehine etkilemiş olabilir.

Önemli bir şey, bütün atletler üç dayanıklılık testinden önceki gece hiçbir şey yememek zorundaydılar. Buna ilave olarak dayanıklılık testine başlamadan önce bile onlar maksimum dayanıklılık testini tamamlamak zorundaydılar. Bu testin ilk 30 dakikalık bölümünde koşu bandı, atletlerin % 85 V02 max'da çalışması için hızlandırıldı, böylece atletlerin kasları enerji için öncelikli olarak yağlardan önce karbonhidratlara güvenmeye zorlandı.

Egzersizin geri kalan bölümü normal yoğunlukta yapılmasına rağmen, o bölüme gelindiğinde çok geç olmuştu. Faktörlerin kombinasyonu, atletlerin bacaklarını, büyük bir olasılıkla glikojensiz bırakmıştı ve antrenmana devam için onları ikinci enerji kaynağı olan yağlara yöneltmeye zorladı. Bundan dolayıdır ki yağ tüketiminin fazla oluğu hafta atletler dayanıklılık yönünden avantaj elde ettiler.

Maksimum koşu bandı eforu veya dayanıklılık testinin başlangıç hız derecesi ve kahvaltının yararları veya test sırasında alınan karbonhidratlı içecekler olmadan sonuç hemen hemen kesinlikle farklı olacaktır. Buna rağmen yarı maraton veya 10 km yarışından önce kaç atlet 14 - 16 saat hiçbir şey yemeden duruyor, yarıştan hemen öncesinde kendilerini bitiresiye egzersiz yapıyorlar ve sonra da dörtte birlik ilk bölümü çok hızlı koşuyorlar ?

Test gerçekte, gerçekleşmesi mümkün bütün umut verici yararlarına rağmen, sizin yarış - öncesi diyet alışkanlıklarınızda önemli değişiklikler yapmayacaktır. Glikojenin bittiği aşamada koşmak zorunda olduğunuzu bildiğiniz durumlarda yüksek - yağ diyeti yardımcı olabilir. Karbonhidratlar egzersizin şiddetini artırdığından dolayı, yağlarla karşılaştırınız, yarışçı atletler kaslarında olabildiğince fazla'karbonhidrat depolamalıdırlar ve sonra da glikojen bitimini önlemek için karbonhidratı kaslarına doğru akıtmalıdırlar (örneğin, maraton sırasında her 15 dakikada bir, beş altı kez ağız dolusu spor içecekleri alabilirler).

Bu çeşit bir strateji, kaslarınızın öncelikli olarak yağlara güvenmeye zorlandığı planla karşılaştırıldığında, bitişe kadar daha hızlı gitmenize yardımcı olacaktır. Unutmayınız ki tükettiğiniz her bir litre oksijende karbonhidratlar yağlardan %7 daha fazla enerji verirler.

Yağ Gerçekleri

• Gelecek yarı - maratondan veya maratondan önce orta düzey - karbonhidrat, yüksek - yağ diyetinden ziyade yüksek - karbonhidrat, yeterli - yağ diyeti uygulayınız. Yarış sabahı, karbonhidratça zengin kahvaltı yapınız ve spor içeceklerini hemen yarıştan önce ve yarış sırasında da kullanınız. Yarışınıza yaklaşan günlerde yağ yüklemesine girmenize gerçekten hiç gerek yoktur

• Diyetinizdeki yağı tamamen elimine etmeye kalkışmayınız. Yağ A, D, E ve K vitaminlerinin emiliminde yararlıdır (çünkü bu vitaminler yağlarda çözünürler) ve alacağınız çok az yağ açlık hissinin ertelenmesine yardımcı olur. Ayrıca orta düzeyde alınan yağ hücrelerin iç trigliserit (çünkü en basit lipitler yağ asitlerinin gliserol ile yaptıkları bileşikleridir) konsantrasyonunu orta düzeyde tutar.

• Diyetiniz tamamen yağsız olmadığı müddetçe, performansınızı artırmak için yağ tüketiminizi çok artırmayınız. Anımsarsanız diyetteki yağ basitçe (tahmin edebileceğiniz gibi) vücut yağı olarak depolanır. Ekstra yağ ağırlığı kesinlikle daha iyi koşmanıza yardımcı olmayacaktır.

• Diyetinizin yağ oranı düşükse ve çok fazla almaktan korkuyorsanız; en basit yöntem, orta düzey yağ içeren gıdalardan (bu gıdaların toplam kalorilerinin %10 - 25'i yağdan gelir) fazla tüketiniz. Örneğin, düşük yağlı yoğurt, düşük yağlı süt, kızartılmış tavuk, hindi veya konserve fasulye.

DİYETİNİZDEKİ BİR PARÇA FAZLA YAĞ GERÇEKTEN KOŞUNUZA YARDIMCI OLUR MU ?

İYİ HABER

Bu çalışmada kullanılan atletler yağ tüketimlerini artırarak dayanıktılıklarını en azından %20 artırdılar. Bundan dolayı önemli yarışınızdan önce dondurma, kek gibi yiyeceklerin tüketimini artıracak mısınız ? Yağ tüketimi ve atletlerin performansı üzerine diğer bilimsel çalışmalar aşağıdadır.

• Bir çalışmanın sonucuna göre ; bir ayda yağ tüketimini % 25 artıran atlet kaslarının yağ kullanım kapasitesini %80 artırmış. Kaslarında depolanan yağ miktarı aslında yaklaşık %60 artmış.

• Yağ yüklemesi ' hakkındaki bir eleştiriye göre; bacak kaslarının yağ kullanım potansiyelini artırmak için daha fazla yağ tüketimi zorunlu değildir. Uzun-orta şiddette antrenmanlar da aynı işi yapar. Bununla birlikte araştırmanın önerisine göre antrenmandan ve tüketimden gelen yağ harcanmasındaki artış farklı ve katkıdır / ilavedir. Bir başka deyişle antrenman ile kaslarınızın yağ harcama yeteneğini artırabilirsiniz fakat çok fazla miktarda yağ tüketerek yağ harcama kapasitesini daha fazla artırabilirsiniz.

• Bir saatten fazla süren antrenmanlarda eğer karbonhidrat tüketmezseniz, yüksek - yağ oksitlenme kapasitesi glikojen parçalanmasını geciktirir, düşük kan şekeri riskini azaltır ve bacak kaslarındaki parçalanan protein oranını azaltır, antrenmandan sonra toparlanmayı kolaylaştırır.

Unutmayınız, karbonhidrat tüketimini reddetmek aptalca olduğu halde, eğer olası en iyinizi koşmak isterseniz (ve düşük kan şekerinden ve protein parçalanmasından sakınmak) bir saatten uzun süren antrenmanlarda her 10 dakikada bir 3 - 4 kez ağız dolusu spor içeceği alınız.

KÖTÜ HABER

• Kaslarınızın yağ harcama kapasitesindeki artış, yarış sırasında zorunlu yardım yapmayacaktır. V02 max'un % 80 - 85 üstünde yapılan antrenmanda en iyi şekilde antrene edilmiş yağ kullanım kasları bile kendilerinin yağ - parçalama yeteneklerini görmemezlikten gelirler ve enerji için birinci kaynak olarak karbonhidratlara güvenirler. Laktat eşik noktası temposundan daha hızlı koşulan bütün yarışlarda (yani 15 km veya altında) yağlara güven azdır, bundan dolayıdır ki yağlarla başa çıkabilmek için artmış olan yetenek koşu sırasında yardımcı olmaz.

• Performans üzerine yüksek - yağ diyetinin etkileri hakkındaki çalışmalar azdır. Bir çalışmaya göre ; çok iyi antrene olmuş bir bisikletçi yüksek - yağ diyeti ile 151 dakika egzersiz yapmışken karbonhidratlı diyet ile 147 dakika yapmıştır. Ayrıca gerçek egzersiz şiddeti / yoğunluğu çok daha kötü olan V02 max'un % 62 - 64 seviyesindedir. Bu da maraton (ve ultra - maratondan bile) temposundan çok aşağıdadır. Eğer atlet yarış benzeri şiddetteki antrenmanı elimine ederse yüksek - yağ diyetinin performansı artıracağı konusunda şüpheler vardır. Aslında yüksek - yağ diyeti ile ilişkili daha hızlı koşulmuş maraton, yarı - maraton, 10 km veya 5 km hakkında basılmış herhangi bir çalışma yoktur. Gözüken şu ki yüksek - yağ diyeti, eğer antrenmanınız öncelikli olarak uzun yavaş koşu ise ve karbonhidratlı yiyeceklerle desteklenmiyorsa, antrenmanı kolay yapmanıza yardımcı olabilir. Hali hazırda diyetteki artırılmış yağın yarış performansına yardımları ile ilgili bulgular yoktur.

Yayına Hazırlayan Nagihan Esen PEHLİVANOĞLU