1900
II. Olimpiyadlar PARIS
Katılan Ülke
Sayısı:26
Katılan
Sporcu Sayısı:
1.225 (Yaklaşık) (1.206 erkek-19 bayan)
En Çok Madalya Kazananlar
Irwıng Baxter (ABD-Atletizm 2A 3G Toplam 5)
J. Walter Tewksbury (ABD-Atletizm 2A
2G 1B Toplam 5)
Alvin Kraenzlein (ABD-Atletizm 4A)
Konrad St Ahell (İşviçre-Atıcılık 3A 1B Toplam
4)
Achille Paroche (Fransa-Atıcılık 1A 2G 1B Toplam
4)
Stanley Rowley (Avustralya/İngiltere-Atletizm 1A 3B Toplam
4)
Ole Qstmo (Norveç-Atıcılık 2G 2B Toplam 4)
Ray Ewry (ABD-Atletizm 3A)
Diğer 14 sporcu 2şer altın
madalya kazandılar.
YILIN OLAYLARI
Tarihte Plevne Müdafili diye
bilinen Gazi Osman Paşa öldü. İstanbuldaki ağırlanmasından memnun olan İran
Şahı, Azerbaycan okullarında yasak edilen Türkçe öğrenimin tekrar başlaması
emrini verdi. Avrupada binlerce maden işçisi günde sadece 8 saat çalışmak
amacıyla greve gittiler. İngiliz Kraliyet Ailesi için yapılan Victoria and
Albert adlı lüks yat denize indirilirken yan dönüp battı. Amerikada, Mormon
tarikatından Brigham Robert birden fazla eşi olduğundan seçildiği halde
Temsilciler Meclisine giremedi. Modern boks kurallarının yazarı Quennsbury
Markisi 56 yaşında öldü. Dwight F. Günümüze kadar ilgi ile izlenen Davis Cup
tenis maçlarının yapılması için bağışta bulundu. Almanyada kadınlar
üniversiteye girmek hakkı ve devlet memuru olmak şansını almak için
ayaklandılar. Fransada hükümet çocuklar ve kadınların günde 11 saatten fazla
çalıştırılmalarını yasaklayan kanunu yürürlüğe koydu. Suç oranlarını artması
üzerine Fransız polisinin silah taşımasına izin verildi ve Fransayı sarsan
Dreyfus olayındaki tüm sanıklar aklandı.İki yıl önce yapımına başlanan Paris
Metrosu kullanıma açıldı. Pariste 14 Nisanda açılan Dünya Fuarını Kasım sonuna
kadar 50 milyon kişi gezdi ve Fuar sırasında Dünya Amatörler Şampiyonası adı
ile yapılan Olimpiyatlarda dereye girenler madalyalarını yıllar sonra aldılar.
Olimpiyadların tekrardan canlandırılmasından ve Atina adının da gayet olumlu bir tarzda tanıtılmasından çok memnun kalan Yunan hükümeti,Oyunların her dört yılda bir Atinada yapılması konusunda harekete geçti. Bu arada,Olimpiyadlarda yarışan sporcular da,Oyunların Atinada devam etmesini isteyen bir bildiriye imza attılar. Ama sporun global bir anlayış düzeyine erişmesi için Olimpiyadları kullanmak isteyen Coubertin,böyle bir kararı destekleyemezdi. Diğer taraftan,kendi doğduğu kent olan Parisin Olimpiyadları organize etmesini istiyorve 1900 yılında yapılacak olan Dünya Fuarı ile Olimpiyad felsefesinin çok daha hızlı yayılacağı ve anlaşılacağını söylüyordu. Buna ilaveten Yunanlılar 1896da Coubertini dışlamışlar ve tüm organizasyona milli bir hava vermeye de çalışmışlardı. Uzun süren toplantılar, yapılan yazışmalar ve çeşitli temaslar sonucu 1900 Olimpiyadlarının Pariste yapılması kararlaştırıldı. Coubertin için bu büyük bir başarı olmuştu. Hem Olimpiyadlar artık uluslar arası bir olay olmuştu hem de Paris bir Olimpiyad organizasyonu yapacaktı.
Ama Coubertini birileri çekemiyorlardı. Bunlar,her zaman önüne engeller koymak için sanki anlaşmışlardı. Organizasyonun her bir detayını gözüyle görebileceği ve anında düzeltebileceği bir ortam bekleyen Coubertin,birden karşısında spor kavramını bilmeyen ve spor kurallarından haberleri dahi olmayan kişilerle karşılaştı.
Olimpiyadların Parisde yapılacağını öğrenen bazı varlıklı kişiler türlü imkanlarını ortaya koydular. Henri Desgranges,tüm sporların yapılabileceği Parc des Princes çevresini ve 666 metrelik pisti olan spor sahasını organizasyon komitesi emrine verdiğini açıkladı. Ama organizasyonun başındakiler,Racing Clubün Olimpiyadlar değil ancak piknik yapılabilecek çim sahalarını ve yanındaki ormanlık bölgeyi seçince ortalık karıştı. Yeni bir pist yapımında geç kalındığı için,atletler çim sahada koşarken,atmalar etrafı ağaçlarla çevrilmiş sahalarda yapıldı.Disk atıcılar,kazanmak için daha uzağa atmanın yanında,attıkları diskin bir ağaca çarpmamasına ve yere düşerek ölçülmesine de dikkat etmek zorunda kaldılar.
Paris Olimpiyadları aslında yapılan sporları içeren programı bakımından olduğu kadar Oyunların yapıldığı süre bakımından da gülünecek bir manzara gösteriyordu. Yarışmalara katılanların pek çoğu,Olimpiyadlarda yarıştıklarını dahi bilemediler.Spor ve spor organizasyonunu bilmeyen kişiler,Paris Oyunlarının tarihini de,Dünya Fuarı süresine göre saptamışlardı. Program Mayısdan Ekime kadar yayılan bir süre içinde ve tam anlamı ile bir panayır havasında yapıldı.
Tanıtma broşürü ve afişlerde Olimpiyad adı yer almamıştı ve yapılan spor yarışmaları sanki fuarın bir parçası olarak tanıtılmıştı.
Organizasyonun idaresi tamamen Coubertinin elinden alınmıştı. Belki de bu yüzden Pariste kadın sporcularında katılabileceği golf ve tenis müsabakaları yapıldı ve teniste üç yıl Wimbledonu kazanmış bir İngiliz Charlotte Cooper, Modern Olimpiyadlarda ilk birincilik almış olan bayan sporcu olarak tarihe geçti. Cooper,Paristan sonra iki kez daha Wimbledonu kazandı.
Paris için Dünya Fuarı büyük bir başarı ile sonuçlanmıştı. İş çevreleri ve esnaf,aldıkları işler ve sattıkları ürünlerle memnun olduklarını ifade ederken Coubertin tüm beklentilerinin boşa çıktığını görerek,belki de Keşke Olimpiyadların her dört yılda bir Atinada yapılmasını kabul etseydim diye de düşünebiliyordu.
Koşuların çimde,atmaların ormanlık bölgede yapıldığı Paris Olimpiyadlarında yüzme yarışları da Seine nehrinde akıntı ve sandalları ile yarışmaları seyretmek için doluşan Parislilerin oluşturduğu seyircilerle iç içe kulaç atan yüzücüler,hiç alışmadıkları bir ortamda yarıştılar.
Parisdeki en üzgün adam Coubertin ise,hayatından en memnun olan kişide mutlaka Alvin Kraenzlein olmalıydı. Hız koşuları olan 100 metredeki üstünlüğünü 110 engelli koşu ve uzun atlamada da kabul ettiren Kraenzlein,bu branşlarda zaten Amerika şampiyonasında da birinci gelmişti. Paris programında bulunan 60 metre düz,110 ve 200 metre engelli ve uzun atlamadaki aldığı birinciliklerle,bir Olimpiyad süresince atletizmde bireysel 4 birincilik alan ilk ve tek adam olarak Olimpiyadlar tarihine geçti ve bu rekoru hala kimse kıramadı.
Kraenzlein kadar başarılı olup 4 birincilik alamamasına rağmen bir başka Amerikalı Ray Ewry,aldığı 3 birincilikle dikkatleri çekti. Günümüzde artık yapılmayan durarak uzun ve üç adım atlama ve yüksek atlama da,bir gün içinde üç yarışmayı kazanan Ewry,belki de bu kadar kısa süre içinde 3 birincilik kazanmış atlet olarak tarihe geçti. Aslında Ewry,polio nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum olan ve yürümesi dahi beklenmeyen bir çocuk olarak yetişmişti. Ama ailesinin de yardımı ile yürümeye başladı ve sonunda Parisdeki başarılarını 1904,1906 ve 1908 Olimpiyadlarında da sürdürdü ve toplam 10 Olimpiyad birinciliği kazandı. Paris Olimpiyadları,sanki hatırda dahi kalmayan bir rüya gibi geçiverdi. Parisde halk,Olimpiyadları,Dünya Fuarının bir parçası olarak kabul etmişti. Bütün bu kargaşa içinde mutlaka en bahtsız ve üzgün adam Coubertin idi. Çocuğu gibi bakıp büyüttüğü Olimpiyad Oyunları kendi vatandaşları tarafından oyuncak gibi kullanılmış ve kendisi de bir tarafa atılmıştı. Coubertini belki Paris unutmuştu.Ama Coubertin ,kendinin unutulmasına ve Olimpiyadların ölmesine izin verecek adam değildi.
En Çok Madalya Kazanan 10 Ülke :
A
G B
Amerika 21 14 15
Fransa 18 27 21
İngiltere 12 9 7
Belçika 3 3 1
Almanya 3 2 2
İtalya 3 2 0
Küba 1 1 0
Kanada 1 0 1
Lüksemburg 1 0 0
Yayına Hazırlayan : Cüneyt TANER - Samet YILMAZ