Olimpiyad Meşalesini
Taşıyan:
Yoshinori Sakai
Açılışı Yapan: İmparator Hirohito
Katılan Ülke Sayısı: 93
Katılan Sporcu Sayısı:
5.140 (4.457 erkek 683
bayan)
En Çok Madalya Kazananlar:
Larisa
Latynina (Rusya-Jimnastik)
2A 2G 2B Toplam 6
Don
Schollander
(ABD Yüzme) 4A - - Toplam 4
Vera Cáslavská (Çekos.
Jimnastik) 3A 1G Toplam 4
Yukio Endo (Japonya
Jimnastik) 3A 1G Toplam 4
Sharon Stouder (ABD
Yüzme) 3A 1G Toplam 4
Polina
Astakhova (Rusya
Jimnastik) 2A 1G 1B Toplam 4
Kathleen Ellis (ABD
Yüzme) 2A 2 B Toplam 4
Shuji Tsurumi (Japonya
Jimnastik) 1A 1G Toplam 2
Boris Shakhlin (Rusya
Jimnastik) 1A 2G 1B Toplam 4
Viktor
Lisitsky (Rusya Jimnastik)
4G Toplam 4
Hans-Joachim
Klein (F.Almanya
Yüzme) 3G 1B Toplam 4
Yılın Olayları
Kızıl Çin ve Sovyetlerin arası açıldı. Krusçev,
Mısırdaki Aswan Barajını açtı, Perunun Lima kentinde, bir futbol maçında
kavga çıktı, 200 kişi öldü. Hindi lider Nehru 74 yaşında öldü. Nelson Mandela
ve yedi arkadaşı, Güney Afrikada ömür-boyu hapse mahkum oldular. Rusyada
Krusçev, Komünist Partisi liderliğinden düşürüldü, yerine Brezhnev geldi.
Amerikada ırk ayırımı lideri zenci Martin Luther King, Nobel Barış Ödülünü
kazandı. Sudu Arabistanda Kral Saud tahtından indirildi, yerine Faysal geçti.
Dünyanın ilk diskoteki olan Whisky-a-Go-Go Los Angelesde açıldı, Beatles,
kısa ziyaretlerinde Amerikayı kasıp kavurdular. Kıbrısda, Türk ve Rum taraflar
arasında kanlı çatışmalar başladı, Türkiye Kıbrıs konusunda garantör ülkelere,
olayları durdurmak için zaman tanıdı. TBMM, 495 üyeden 485inin onayı ile
hükümete gerektiğinde Kıbrısa müdahale etme iznini verdi. Hükümetin
Kıbrısda asker çıkarmasını önlemek amacıyla, Amerikan Başkanı Johnson, askeri
yardımdan alınan silahların Kıbrısda kullanılmamasını isterken, olası bir
Sovyet karşıt harekatında Türkiyenin zor duruma düşeceğini bildiren bir mektup
yazdı. İnönü, Johnsonın daveti üzerine Amerikaya gitti, dönüşte, De Gaullele
görüştü. Kıbrısda çatışmalar devam etti, jet pilotu Cengiz Topelin uçağı
düşürüldü ve Teğmen Topel şehit oldu. Ankarada Amerika aleyhine yürüyüşler
yapıldı, Süleyman Demirel Adalet Partisi Başkanı oldu.
Tokyo, çeyrek yüzyıl bekledikten sonra, arzusuna kavuştu.
Japonlar, II. Dünya Savaşı nedeniyle 1940 Oyunlarına sahip olamamışlar ve savaş çıkaran suçlu bir ülke olarak tanımlanıp 1948de Londraya davet edilmemişlerdi. Helsinkiden sonra tekrar IOC içinde yerini alan Japonlar, 1960 Oyunları için aday olmuşlar, fakat, 1908den beri Olimpiyadları bekleyen Romaya yenilmişlerdi.
Ama, 1964 için adaylıklarını koyduklarında Detroit, Viyana ve Brükseli rahatça geride bırakmışlar ve kazanmışlardı.
II. Dünya Savaşında, Amerikaya habersizce saldırmaları ve savaş sırasında Japon Ordusunun işgal ettiği yörelerde ve aldığı esirlere karşı vahşete yakın bir tutum sergilemesi, Uzak Doğu, Avrupa ve Amerikada hâlâ unutulmamıştı. Japonlar, her şeyden önce, bir politik imaj yenilenmesi peşindeydiler.
Buna ilaveten, Japonya, evvelce Batı ürünlerini alıp taklit ederken, şimdi kendisi yepyeni teknolojiler yaratıyor ve kalitesi ile övünülecek ürünler yapıyordu. Japonya, imaj yanında, dünya pazarlarına da göz dikmişti.
Ve, bunların ikisine birden, bir olayla ulaşabilmek yolu, ancak bir Olimpiyad organize etmekle açılabilirdi.
Bu arada, dünyada yine uluslar birbirlerine gözdağı veriyorlar veya ülke içinde, birbirlerini yiyorlardı. Kızıl Çin, Tokyo Oyunları sırasında, Ben de buradayım dercesine, ilk atom bombasını denedi. Ama, bunların hiçbiri, Tokyonun muhteşem bir Olimpiyad organize etmesine engel olmadı. Bütün bu başarılı organizasyon sırasında, Brundage tekrardan IOC Başkanlığına seçildi.
Bu arada, genelde Rus ve Doğu Blok bayan sporcularının, bayandan ziyade baya benzeyen görünüşleri ve rakipleri karşısında aldıkları mükemmel sonuçlar, IOCnin de gözünü açmış ve bundan böyle bayanlar için cinsiyet testleri yapılacağı ilan edilmişti.
Belki de bu yüzden, 80 metre engelli ve gülle atıcı Press kardeşler, Tokyodan sonra emekli oldular. Bununla beraber, atletizmde bayanlar 4x100 bayrak koşusunu, Amerika, İngiltere ve Rusya gibi çok kuvvetli sprinterlerden kurulu takımları geride bırakarak altın madalya alan ve dünya rekorunu param parça eden Polonya takımının ipi göğüsleyen son atleti, Ewa Klobukowska gözden kaçtı. Bu atlete, bir yıl sonra, uluslararası bir şampiyonada cinsiyet testinde bayan olmadığı nedeniyle, yarışmalara girmesine izin verilmeyecekti.
Amerikalı yüzücü Shollander, 2 kişisel ve 2 de bayrak yarışında, toplam 4 altın kazandı.
Bunun üzerine, IOC, derhal harekete geçerek, Polonyalıların aldığı altın madalyaları Amerikalılara verdi, dünya rekorunun tapusunu da Amerikan takımı üstüne çıkardı.
Tokyo Oyunları, Olimpiyadların ilk kez Asya kıtasında olması bakımından da ilgi çekti.
Olimpiyad bayrağı, Japon atleti Mikio Odanın 1928 Olimpiyadlarında üç adım atlamadaki kazandığı derecesi olan 15.21 metre uzunluğunda bir direğe çekildi.
Judoda, Japon şampiyonunun bir Hollandalı tarafından mindere yapıştırılması, Tokyoda seri halinde harakiri olaylarına neden oldu. Maratonda kazanması beklenen Japon atleti Kokichi Tsuburayanın ikinci olarak Stada girmesine rağmen, arkadan gelen İngiliz Basil Heatley tarafından geçilmesi hem tatlı hem de acı bir olay oldu. Tsuburayanın bu madalyası, atletizmde Japonların 1936dan beri aldıkları ilk madalya oldu.
Maratonda, İngiliz atletin Japon rakibini, stad içinde yakalayıp geçmesinden dört dakika önce, bu sefer yalın ayak değil, gayet şık koşu ayakkabıları ile, dipdiri Abebe Bikila koşarak sahaya girmiş, ipi göğüslemiş ve hızını alamayarak çimenler üstüne yatarak, biraz da jimnastik yapmıştı. Aslında, Romanın galibi Bikila, beş hafta önce, ani bir apandisit krizine tutulmuş ve ameliyat olmuştu.
Tokyodaki 10.000 metre finali, katılan 38 atletin seçmesiz final koşması ile, daha başından beri karmaşa yarattı. Dünya rekortmeni Avustralyalı Ron Clarke, yarışın favorisi olarak yarış süresince başta koştu. Arkasında, adını dahi pek kimsenin bilmediği bir Amerikalı ve yanında da Tunuslu Gaamoudi koşuyorlardı.
Son tura girildiğinde, kendilerinden bir tur geri kalmış bir grup koşucuyu geçmek durumda olan üçlü, bir gedik bulup son 300 metreye girmek istediler. Bunlardan en şanslısı Gaamoudi oldu ve fırlayarak 10 metrelik bir ara açtı. Clarke, diğerlerinden sıyrıldı ve onu takip etti. Bu arada, adını yarış sonunda herkesin öğreneceği Amerikalı Billy Mills, önünde kendisine yol açmayan diğer atletlerin sağından koşarak düzlüğe girdi.
Son düzlük, böyle uzun bir mesafe koşusunda görülmeyen derecede hızlı ve heyecanlı oldu. Her adımda öndekilere yaklaşan Mills, seyircileri ayağa kaldırdı ve rakiplerini geçerek bir de Olimpiyad rekoru kırdı. Mills, yarışı bitirdikten sonra bir şeref turu koşmak istedi. Ama, pistte hâlâ yarışan atletler olduğundan yetkililer buna izin vermediler. Bir Olimpiyad altın madalyası almıştı, ama, Millsin yine de yapmak istediği bir şey vardı.
Bu olaydan tam 20 yıl sonra, karısı ile Tokyoya giden Mills, yetkililerden izin aldı ve tek başına, yağmurlu bir havada, o kadar istediği şeref turunu attı. Mills, bu olayı kitabında anlatırken, Yarışı tekrardan yaşadım. Rakiplerimle boğuştum. Ama, kulağıma tek bir alkış sesi geldi. O da karım Patin alkışı idi der.
Boksda Polonya ve Rusya altın madalyalar için çekişirken, zenci bir Amerikalı, Joe Frazier, süper ağır siklette altın madalyayı aldı. Final maçında, kırık eli ile döğüşen Frazier, 1970 yılında Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu olacaktı.
Güney Afrika, ülkede uyguladığı ırk ayırımı nedeniyle, IOCden çıkartıldı ve 1964-1992 yılları arasında Olimpiyadlara davet edilmedi.
Ülkenin tanınması için Olimpiyadları gayet iyi kullanan Japonlar, Oyunların açılışında, 1945de Hiroşimaya Atom Bombasının atıldığı gün doğan Yoshinori Sakai adlı bir genç sporcunun Olimpiyad Meşalesini stada getirmesini sağladılar.
Ve, Türk güreşçileri 2 altın, 3 gümüş ve 1 bronz madalya kazandılar.
En Çok Madalya Kazanan 10 Ülke
|
A |
G |
B |
Amerika |
36 |
26 |
28 |
Sovyetler Birliği |
30 |
31 |
35 |
Japonya |
16 |
5 |
8 |
Almanya |
10 |
22 |
8 |
İtalya |
10 |
10 |
7 |
Macaristan |
10 |
7 |
5 |
Polonya |
7 |
6 |
10 |
Avustralya |
6 |
2 |
10 |
Çekoslovakya |
5 |
6 |
3 |
İngiltere |
4 |
12 |
2 |