İSİM |
HTD |
% |
VH2 |
VH1 |
VHTO |
VHCH |
VZTD |
VZTO |
|
M |
|
m/s |
m/s |
m/s |
m/s |
m/s |
m/s |
ERKEKLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
Avdeyenko |
0.97 |
48.0 |
8.1 |
7.8 |
3.8 |
-4.0 |
-0.3 |
4.30 |
Dalhauser |
0.90 |
47.5 |
7.6 |
7.7 |
3.8 |
-3.9 |
-0.6 |
4.30 |
Howard |
0.95 |
48.5 |
7.9 |
7.9 |
3.9 |
-4.0 |
-0.3 |
4.35 |
Matei |
0.90 |
49.0 |
7.7 |
7.8 |
4.1 |
-3.7 |
-0.2 |
4.50 |
Paklin |
0.89 |
46.5 |
8.0 |
7.6 |
3.9 |
-3.6 |
-0.5 |
4.40 |
Sotomayer |
0.90 |
46.5 |
8.5 |
8.3 |
4.2 |
-4.1 |
-0.9 |
4.40 |
BAYANLAR |
|
|
|
|
|
|
|
|
Beyer |
0.91 |
51.0 |
6.9 |
7.1 |
3.8 |
-3.3 |
-0.4 |
3.85 |
Bykova |
0.94 |
52.0 |
6.5 |
6.1 |
3.3 |
-2.8 |
-0.6 |
3.65 |
Davies |
0.95 |
53.0 |
7.1 |
7.2 |
4.2 |
-3.0 |
-0.4 |
3.60 |
Kostadinova |
0.97 |
54.0 |
7.5 |
7.2 |
4.3 |
-2.9 |
-0.5 |
3.85 |
Sommer |
0.92 |
52.0 |
7.0 |
7.1 |
4.3 |
-2.7 |
-0.6 |
3.70 |
İSİM |
BOY |
KİLO |
EN İYİ |
YARIŞ |
SL1 |
TOD |
|
|
|
DERECE |
DERECESİ |
|
|
ERKEKLER |
|
|
|
|
|
|
Avdeyenko |
2.02 |
82 |
2.38 |
2.38 |
112 |
0.96 |
Dalhauser |
1.90 |
83 |
2.32 |
2.32 |
107 |
0.92 |
Howard |
1.96 |
80 |
2.36 |
2.33 |
115 |
1.15 |
Matei |
1.83 |
67 |
2.35 |
2.32 |
119 |
1.04 |
Sotomayer |
1.95 |
82 |
2.36 |
2.32 |
129 |
1.08 |
BAYANLAR |
|
|
|
|
|
|
Beyer |
1.78 |
58 |
2.02 |
2.02 |
101 |
1.04 |
Bykova |
1.79 |
62 |
2.05 |
1.94 |
97 |
0.79 |
Davies |
1.78 |
66 |
1.93 |
1.91 |
99 |
0.82 |
Kostadinova |
1.80 |
60 |
2.08 |
2.05 |
114 |
0.98 |
Sommer |
1.76 |
58 |
2.00 |
1.96 |
98 |
0.90 |
İSİM |
BFT |
BFTO |
BFCH |
LRTD |
LRTD |
LRCH |
ERKEKLER |
|
|
|
|
|
|
Avdeyenko |
71 |
92 |
21 |
77 |
104 |
18 |
Dalhauser |
73 |
86 |
13 |
76 |
96 |
19 |
Howard |
73 |
92 |
19 |
80 |
98 |
18 |
Matei |
80 |
93 |
14 |
75 |
90 |
15 |
Sotomayer |
79 |
89 |
9 |
72 |
101 |
29 |
BAYANLAR |
|
|
|
|
|
|
Beyer |
79 |
94 |
15 |
74 |
96 |
23 |
Bykova |
80 |
98 |
18 |
75 |
97 |
22 |
Davies |
82 |
88 |
7 |
77 |
102 |
25 |
Kostadinova |
73 |
84 |
12 |
77 |
93 |
17 |
Sommer |
80 |
90 |
10 |
81 |
99 |
18 |
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için tün anlatılanlara ilave olarak OZOLİN’nin ortaya attığı kas elastikiyetine değinmek gerekecek olursa daha evvel yatayda kazanılan hız mümkün olan en kısa zamanda dikeye aktarılmalıdır derken, bu aktarma işlemi anında oluşan kaybın minimuma indirilmesi gerekliliği söz konusudur. Bu konuda OZOLİN!in yaptığı araştırma sonucu aktarma işlemindeki kaybın ana noktasının tekniksel hataların yanı sıra kas elastikiyeti olduğu sonucuna varmıştır. Kas elastikiyeti konusunun daha anlaşılır bir duruma gelmesi için örnek verelim. Birisi sert diğeri yumuşak lastikten yapılmış iki topun sert bir zemin üzerine belirli bir yükseklikten bırakalım. Yer çekimi kuvvetinden dolayı her ikisinin de artan bir hızla aşağıya düştüğünü görürüz. (şekil:5) Şayet bu düşüş filme alınıp yavaşlatılarak izlenirse, her iki topun düşüş şiddetinden dolayı zemine çarptıklarında şekillerde bir deforme oluş gözlenir. Küre şeklinde olan toplar zemine çarptıklarında kısa bir süre oal bir şekil alır ve tekrar küre şekline dönüşerek yukarıya doğru sıçramaya devam ederler. Her iki top aynı yükseklikten yere bırakılmalarına rağmen sert yapılı topun diğerine oranla daha yükseğe sıçradığı görülür. Yumuşak yapılı topun deforme olup eski haline dönene kadar geçen süre serte oranla daha fazladır. Topun bu elastikiyeti sıçrama anında zaman kaybına neden olacaktır.
Örneğin 8 m/sn lik hızla koşun yüksekçi sıçradıktan sonra VAM nin dikey hızı 2 m/sn olmaktadır (şekil:6) öyleyse 6m.sn’lik hız ne olabilir? Tekniksel hataları bir tarafa bırakırsak kayıpta en büyük etken kas elastikiyeti olarak karşımıza çıkar. Kasların gerilme kuvvetinin ve hızının geliştirilmesi, kas elastikiyetinin sonucu oluşacak kayıplar minimuma indirir.
Sıçrama hareketi tamamen sporcunun kontrolü altındadır. Sporcu sıçrama noktasına isterse hızla isterse yavaş basabilir. (Dayatchkov) sıçrama yalnızca bacak kuvveti değildir, sıçrama tamamiyle koordinasyondur der. Sıçrama ayağındaki diz ve bilek eklemlerinin enerjik ekstansiyonu, savurma bacağının harekete katılış formu ve hızı, kolların salınım hızı, omuzların yükseltilerek tüm gövdenin yukarıya ekstansiyonu birbirleriyle koordineli olarak yapılmadıkça sıçrama etkisizdir.
Biyomekanikte uçuş anında VAM’ın çıktığı yüksekliği dikey hıza bağlıdır. H=v2/2g ile formülize edilir. Burada H uçuş yüksekliğini, V dikey hızı, G yerçekimini ifade eder. Atlayışta dikey hız ise V=2h/t ile formülize edilmiştir. V yüksekçinin dikey hızını, h sıçrama hareketinin başlangıcından sonuna kadar VAM nin kat ettiği yüksekliği, t sıçrama süresinin ifade eder.
KOL HAREKETLERİ:
Sıçrama anında kolların hareketi atlayışın sonucunu önemli derecede etkiler. Sıçrama anında kolların yukarıya doğru yaptığı hareket ile oluşan tepki gövdeyi aşağıya doğru hızla yaptığı hareket ile oluşan tepki gövdeyi aşağıya doğru bastırır. Oluşan kuvvet sıçrama bacağı üzerinden yere aktarılır. Sonuçta uygulanan dikey sürat artacaktır. (etki tepki) Kol hareketlerinin etkili bir biçime çevrilebilmesi için en etkili yöntemlerden birincisi; her iki kolun sıçrama anında gövdeye oranla dikey hızını ölçmektedir. Ortaya çıkan değerlere kol aktivesi denilir.
Her iki kolda harekete dirsek eklemlerinden 90 derecelik bir aöı ile ve öne yukarıya bir salınım yaparak alınmalıdır. Yüksek atlamada genellikle çıtadan uzakta olan kol daha etkilidir. Bazı sporcularının sıçramanın başlangıcında çıtaya yakın kolları geride olacağına önde bir noktadadır. Bu durumda kol daha az bir efektif değere sahiptir. Yüksekçi koşunun son iki adımında her iki adımında her iki kolu kuvvetli olarak geriden-öne-yukarı bir hareket ile işe katmalıdır. Yapılan araştırmalara göre çift kolla yapılan sıçramada yere uygulanan kuvvet artmaktadır.
SIÇRAMA
SÜRESİ:
Yüksek atlamada sıçrama ayağının sıçrama noktasına basıp ayrılışına kadar geçen süreye “sıçrama süresi” denir. Bu yazıda süresi TTO ile sembolize edilmiştir. Tablo-4 te TTO değerleri sıralanmıştır.
Sıçramanın sonucu VAM nin çıta üzerinde ulaştığı maximum yükseklik, sıçrama bölümünün sonunda VAM nin yerle olan yüksekliğini, yere uyguladığı kuvvete ve bu kuvvetin uygulanış süresine bağlıdır. Sıçrama ayağının yerden ayrılmadan hemen önceki yükseklik, yüksekçinin boy uzunluğunun &70-75 i kadar bir orandadır. Bunun anlamı; uzun bir fiziki bir yapıya sahip olan yüksekçi daha işin başında büyük bir avantaja sahip olacaktır.
Sıçrama bölümünün sonunda VAM’nin dikey hızız (VZTO) yüksekçinin ayağı yerden kesildikten sonra VAM nin çıktığı yükseklik ile saptanabilir. Sıçramadaki dikey hız değerleri (VZTO) tablo-1 de görülmektedir. Tablo-4 teki HBAR çıta yüksekliğini, HPK ise yüksekçinin çıtayı geçer ken VAM nin çıktığı maksimum yüksekliği gösterir. Yer çabuk etkilenirse etki-tepki esasına göre alınan cevap da o kadar çabuk olacaktır. Yüksekçinin yerden kopuş hızı ne kadar fazla olursa VAM o kadar yükseğe çıkar.
İSİM |
TTO |
HBAR |
HPK |
ATLAYIŞ |
ERKEKLER |
|
|
|
|
Avdeyenko |
0.21 |
2.38 |
2.43 |
Başarılı |
Dalhauser |
0.18 |
2.32 |
2.36 |
Başarılı |
Howard |
0.16 |
2.33 |
2.39 |
Başarılı |
Matei |
0.15 |
2.36 |
2.38 |
Başarısız |
Sotomayer |
0.21 |
2.34 |
2.42 |
Başarısız |
BAYANLAR |
|
|
|
|
Beyer |
0.17 |
1.97 |
2.05 |
Başarılı |
Bykova |
0.20 |
1.94 |
1.98 |
Başarılı |
Davies |
0.16 |
1.91 |
1.96 |
Başarılı |
Kostadinova |
0.14 |
1.05 |
2.08 |
Başarılı |
Sommer |
0.14 |
1.96 |
1.98 |
Başarılı |
Daha evvelki bölümlerde VAM nin dikey hızını belirleyici nedenleri sıralarken savurma bacağının ve savurma bacağıyla koordineli olarak katılan kollardan bahsedilmişti. Bu iki etkinin dikey hızı arttırıcı olarak katkıları %25-30 dolaylarındadır. Bilindiği gibi VAM vücudun denge noktasıdır. Vücut hareket halinde iken sürekli yer değiştirir. Şekil 7 ‘de görülen sporcu sağ kolunu yana doğru uzattığında VAM’i eskiye oranla 1 cm yükselerek sağa kayar. Her iki kol yana doğru uzatıldığında VAM aynı doğrultuda 4 cm yukarıya kalkar. Şayet her iki kolu başın üstüne gergin olarak yan yana getirilirse VAM eskiye oranla aynı doğrultuda 6 cm yukarıya kalkar. Yüksek atlamada da kolların yapmış olduğu hızla geriden öne-yukarıya hareketle; sıçrama anında yere tatbik edilen kuvvet artar, ağırlık merkezine ilave bir yükselti kazandırılır. Bundan önceki bölümlerde anlatılan etkenler birleştiğinde yatay dikeye daha az kayıpsız, yani daha hızlı aktarılacak bunun sonucu olarakta atlanılan yükseklik artacaktır.