ZİRVE ANTRENMANI
Aylin onyedioğlu
Üstün sporsal verimin başarılması org çeşitli antrenman türü ve yöntemine uyum sağlamasının doğrudan bir sonucudur. Antrenman, çeşitli evreler boyunca planlanan ve dizisel bir biçimde tamamlanan çok karmaşık bir süreçtir. Bu antrenman evreleri boyunca ve özellikle yarışma evresinde, sporcu belirli antrenman durumlarına erişir. Bir yarışmadaki, neredeyse hiç araştırılmamış ve tam olarak anlaşılmamış zirve çok karmalıktır. Zirve kısa sürede ulaşılan bir durum değildir; daha çok dizisel, gittikçe artan bir biçimde gelişen bir birikim sonucu zirveye ulaşılır. Zirve öncesinde kişi diğer antrenman aşamaları durumundan geçerek zirveye ulaşır.
Achieving the top-level efficiency in sport activities is directiy the ı esuit of various types and ways of training. Training is a complex process planned through stages and completed sequentially. Athietes reach certain training stituations during these training stages, especialy during competifion stage. in a competition peak point vvhich is neariy not studie 'l and understood at ali is very complicated.
Peak point is not a stage reached in a short period oftime but something sequential vvhich increases step by step. One reaches the real peak point by going through other training stages.
Antrenman derecesi diğer antrenman durumlarının temel aldığı kaynağı simgelemektedir. Düzenli ve aşamalı bir antrenmanın sonucu olarak, organizmanın çalışma niteliği, becerilerin ve taktiksel davranışların kazanılması sonucu yüksek düzeylere ulaşır bu ise hazırlık evresinin sonuna doğru ortalama sonuçlarla ortaya çıkar. Yüksek bir antrenman derecesine sahip olduğu varsayılan sporcu, üst düzeyde fiziksel hazırlığa erişmiş ve spor daimin gerektirdiği biomotor yetileri geliştirmiş olan sporcudur. Antrenmanın derecesi ne kadar yüksek olursa, organizmanın verimliliği de o kadar yüksek olur. Antrenman derecesi zayıf olduğunda, diğer antrenman durumları bundan kötü etkilenip, sporsal biçimin boyutunu dolayısıyla zirveyi de düşürür. Antrenman derecesi şu şekillerde olabilir.
1. Genel; farklı antrenman düzeylerine üst düzeyde uyum sağlamak
2. Özel; bir spor daimin özel
antrenman gereklerine uyum sağlamaktır.
Bu tür somut bir temele ya da antrenman derecesine dayanarak, yarışma evresinde
sporsal form durumu kazanılır.
Sporsal form yarışma evresinde genellikle sporcuların kendi durumları için iyi veya kötü durumda olduklarım bildiklerini duyarız. Sporsal form durumu, sporcuların kendi zirve düzeylerine çok yakın sonuçlar aldıkları antrenman derecesinin bir uzantısı olarak anlaşılır, oldukça uzmanlaşmış antrenman programının kullanılmasının bir sonucu olarak kazanılan bu üst düzey antrenman durumu, yılın hedef yarışması için zirve sürecinden önce yada zirve içinde yer alır. Sporsal formun durumu genellikle zirvenin başladığı temel ölçüt olarak görülür.
Sporsal formun en önemli olayı olan zirve, sporcunun o yıl içinde yaptığı en yüksek başarıdır. Fiziksel ve psikolojik verim düzeylerinin en üst düzeye çıktığı ve teknik ve taktiksel hazırlık düzeyinin en üst düzeyde olduğu zaman zirve geçici bir antrenman durumu olarak görülür. Bu antrenman durumu süresince, organizmanın işlevsel ve morfolojik uyum sağlama, niteliği de en üst düzeydedir, sinir-kas eş uyumu ise üst düzeydedir. Zirve, üstün, özel bir biyolojik durumdur. Dragan'a göre yetkin bir sağlık, antrenman uyaranına hızlı bir biçimde uyum sağlayabilirlikle gösterilen en uygun (optimal) işlevsel durum ve antrenman yada yarışma sonrasında iyi bir yenilenme oranı olarak tanımlanır. Organizma organların ve sistemlerin en yüksek verimliliğe doğru yönlendirildiği ve böylece olanaklı olan en yüksek verimin sağlandığı yüksek işlevsel bir birlikte çalışma durumu ortaya koyar. Zirvenin biyolojik özellikleri belirli spor dallarının özelliklerine göre değişkenlik göstermektedir.
Psikolojik olarak zirve bir harekete yoğun duygusal bir canlanma ile hazır olma durumu olarak algılanır. Bunun yanında hedef yarışma için bütünleşme-uyum göstermenin bütün düzeylerinin nesnel ve öznel olarak yankılanma durumudur. Zirvenin nesnel yönleri sinir sisteminin yüklenmeler ve yarışma gereklerine hızlı ve doğru bir biçimde uyum sağlama niteliği ile ilgilidir. Öznel yönleri ise sporcunun kendine güveniyle, motor ve biyolojik birlikte çalışma güdülenmesi ve algılanmasıyla ilgilidir. Zirvenin en önemli özelliği, sporcunun yarışma öncesi, yarışma boyunca ve yarışma sonrasında, çeşitli düzeylerde oluşan düş kırıklığına katlanabilme niteliğidir.
___SporGrubu_________ Özellikler____________ _____________
1. Baskın anaerobik Oldukça yüksek yenilenmeye hızıyla
Organizmayı
başarıyı sağlayan işlevlerini
Harekete geçiren yüksek bir kapasite
2. Baskın aerobik Çok yüksek işlevsel verime dayalı yüksek
çalışma kapasitesi
3. Birleşik (aerobik
ve anaerobik) Yüksek işlevsel verime dayalı çok tekrarlı
maksimum uyarım anlarıyla baş etme kapasitesi
Tablo 1. Çeşitli Spor Grupları için zirvenin özellikleri
Bunu sağlamak için, kişi birçok antrenman birimini biçimlendirmelidir, böylece hedef yarışmaya özel psikolojik durumlar yaratılmış olur. Benzer biçimde, yarışma öncesi ve yarışma evrelerinde çeşitli yer almak da sporcunun düş kırıklığıyla baş etme niteliğim geliştirir. Psikolojik açıdan zirve yüksek merkezi sinir sistemi uyumuna sahip, motorsal ve biyolojik açıdan dengeli, yüksek güdülü, düş kırıklığıyla baş etme yetişi olan, yarışmanın olabilecek sorunlarım göze alabilen ve yüksek güvenle tanımlanan özel bir antrenman durumudur.
Birçok karmaşık öğenin sonucu olarak zirve daha çok bütünleşik bir kavram ve temel antrenman hedefi olarak değerlendirilmelidir. Kişi zirve yapılmasını sağlayan bir tek yönü bile dışlayamaz. Diğer yandan, antrenörün göz önünde bulundurması gereken birkaç öğe bulunmaktadır. Bu öğelerin doğru bir biçimde yönlendirilmesi, kişinin hedef yarışma için düzgün bir biçimde yönlendirilmesi, kişinin hedef yarışma için düzgün bir biçimde zirve yapmasın) sağlayacaktır. Burada önemle belirtilmesi gereken nokta bir öğenin diğer bir öğeyle yer değiştiremeyeceği gerçeğidir. Kişinin fiziksel, teknik, taktiksel ve nöro-psikolojik niteliklerinin en üst düzeye çıkarılması için bütün öğeler gereklidir. Bu öğeler;
Yüksek çalışma niteliği ve hızlı yenilenme oranı, yüksek bir antrenman konumuna ulaşmış her sporcunun sahip olduğu iki önemli özelliktir. Çok yüksek kapsamlı bir çalışma gerçekleştirmenin anlamı yüksek sporsal verim beklemenin yersiz olduğudur. Benzer biçimde, organizmanın antrenman sonrası hızlı yenilenme niteliği, antrenmanda yada yarışmada gereken yükleneme düzeyine yada uyarının özelliklerine üst düzeyde uyum sağlama niteliği ortaya koymaktadır.
Yetkinliğe yakın sinir kas eşuyumu (nöro-müskuler koordinasyon), kişinin becerileri ve taktiksel davranışları kusursuzca yapmasıdır. Tekniksel yanılgılar, becerinin kazanılmadığını yada tam olarak işletilmediğini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak doğru bir teknik ve/veya taktiksel başarının gerçekleştirilme olasılığı düşük bir düzeyde ortaya çıkmakta, bu durum ise bütün sporsal verim düzeyinde bozulmalara neden olmaktadır.
Fazla tamlama, çalışmanın etkileriyle ve hedef yarışma için fiziksel ve psikolojik canlanma sağlamak için organizmanın bir biyolojik kaynak olarak yeniden oluşmasıyla ilgilidir.
Geçiş evresi (yüklenmesiz evre) hedef yarışma öncesinde gerçekleşen doğru bir geçiş evresi, zirveyi kolaylaştıran en belirleyici öğelerden birisidir. Antrenmanın kapsam ve yeğinliğinin kullanılma biçimi, antrenörün üzerinde dikkatlice düşünmesin! gerektiren önemli bir öğedir. Doğru geçiş evresi yarışma öncesinde fazla tamlamanın oluşmasında belirleyici bir öğedir.
İlk üç döngü boyunca, antrenmandaki yük hala yavaş yavaş ve dikkatli bir biçimde artırılır ve son iki döngüde ise fazla tamlamayı kolaylaştırmak için antrenör programı yüklenmesiz bir biçimde düzenler.
Yenilenme: Antrenman ve yarışma sonrası, organizmanın iyi bir biçimde yenilenmeği, zirveyi hızlandıran önemli bir öğe olarak görülmektedir. Eğer yenilenme yöntemleri düzenli bir biçimde kullanılmazsa sporcu yorgun düşer; bu durum ise fiziksel ve nöro-psikolojik bitkinliğe yol açmaktadır. Doğal olarakta bu koşullar altında kişinin sporsal verim beklentileri hızla değişmektedir.
Güdülenme (motivasyon) canlanma ve psikolojik gevşeme de zirve için yardımcı öğelerdir.
Sinir hücrelerinin çalışma niteliği antrenman öğeleri yarışma için düzgün bir biçimde gelişmiş olan bir sporcu MSS yetkin bir durumda olmadığı sürece ve dolayısıyla yüksek bir çalışma niteliğine sahip olmadıkça yetilerini en üst düzeye taşıyamaz. En uygun koşullar altında bile sinir hücrelerinin yüksek çalışma niteliği uzun süre korunamamaktadır. Hedef yarışmadan sadece 7-10 gün önce çalışma niteliği üst düzeye çıkartabilmektedir. Bu durum ise yenilenme, gevşeme yeteneğinin ve fazla tamlamanın doğal bir sonucudur. Sporcuların etkinlikleri becerilerinin verimi, sinirsel impulslarının neden olduğu kassal etkinliğin bir sonucudur. Bu nedenle, Gandeisman ve Smirnov'un belirttiği gibi, kuvvet hız ve zirve kasılma sayışı sadece sporcunun antrenman durumuna değil özelliklede 24 saatlik bir süre içinde oldukça fazla değişen hücrenin uyarılma düzeyine de bağlıdır.
Bir sinir hücresinin yüksek çalışma niteliği, gergin olmaya ya da yorulmaya bağlı olarak uzun bir süre boyunca korumamaktadır. Antrenman yüklenmeleri sinir hücresinin sınırlarına ulaştığında ya da sporcu kendini bu sınırların üzerine çıkmaya zorladığında, hücre antrenman ya da yarışma uyaranına zararlı yönde tepki verir. Bu koşullar altında, hücrenin yorulması sonucu kişinin çalışma niteliği oldukça ani şekilde düşmektedir. Daha fazla uyarımda kendini korumak için sinir hücresi, kendini sınırlama konumuna geçerek bu süreci engeller. Doğal olarak sporcu istekleri doğrultusunda antrenmanı sürdürebilmesine karşın, yavaş yavaş tam bir tükenme durumuna ulaşabilir. Bu tür koşullarda kişinin sporsal verimi normal düzeyin çok aşağısına düşer. Bu nedenden dolayı mikro-döngülerin ve antrenman birimlerindeki yenilenme çok önem kazanmaktadır.
Sinir hücre uyarımının niteliği,
yarışmanın yakınlığına göre değişir. Yarışma öncesi günlerde yavaş yavaş artar,
yarışma günü veya günlerinde zirve noktasına ulaşır ve yarışma sonrası düşüşe
geçer. Her ne kadar birçok durumda uyarılma düzeyleri normal değerlere düşse de
normalin altına düştüğü durumlarda görülmektedir. Bu durumun anlamı tükenme düzeyinin
çok yüksek olduğunu göstermektedir. Bu koşullar altında antrenman programı
normal bir yüklenmeye başlamadan önce tam bir yenilenmeyi sağlamak için
biçimlendirilmiş olmalıdır.
Yinede, uyarılma sıklığının yanında sporsal zirve antrenmandaki çalışma yüklenmeleri sıklığının niteliğinden ve fazla tamlama düzeyinden etkilenebilmektedir. Kişi aşağıda belirtilen nedenlerden dolayı çok erken zirveye ulaşabilir.
1. Abartılmış yüklenme yoğunluğu ile gerçekleştirilmiş antrenman düzeyi
2. Yarışma öncesi ve hatta yarışma evresindeki ağır çalışma programı
Bu koşullar altında hedef
yarışma, sinirsel etkinlik açısından düşüş evresinde yer alır. Her zaman önemli
bir yarışma sonrası, fazla tamlamayı artıracak birkaç gün gevşeme ve hafif
antrenman birimleriyle oluşturulmalıdır. Kişi zirveye, hedef yarışma tarihinde
ulaşa,madiğim öne
sürebilir. Çünkü antrenör yeterli dinlenme sağlamamış bunun sonucunda da fazla
tamlama gerçekleşmemiştir.
Yarışma takvimi dönemleme ve dolayısıyla zirve için belirleyici bir öğedir. Her yarışma evresindeki zirvelerin sayışı da zirvede belirleyici bir öğedir. Zirveyi kolaylaştıran ya da etkileyen bütün öğelerin sonucu zirve düzeyi her zaman düzenli bir yatay eğri biçiminde görülmemektedir. Özelliklede zirvenin oluştuğu düzlük olan sporsal formun dalgalanmalı bir eğridir. Bu tür bir eğrinin çıkışları ve inişleri her bir belirleyici öğe ayrı ayrı yakından ilişkilidir. Antrenör bütün bu öğeleri birleştirdiğinde zirve yada yılın zirve verimi ortaya çıkacaktır. Yarışma evresi boyunca eşit bir biçimde dağılmamış ya da önem sırasına göre dizilmemiş 2-4 tane çok önemli yarışma olabilir. Bu nedenle, zirve eğrisi bu tür bir programlama göre değişebilir. Yine de bu şekilden zirvenin sadece üç önemli yarışmada geliştiğim; bütün diğer yarışmaların ikincil düzeyde kabul edildiğin! çıkara biliriz. Her ne kadar kısa bir geçiş evresi fazla tamlamayı artırmak amacıyla yapılsa da, zirveyi kolaylaştıran bütün öğelerin birleştirilmesi sadece bu üç önemli yarışma için kullanılmıştır. Hemen hemen bütün yarışmalarda zirveye ulaşma cabası, sinir hücre çalışma niteliği ve uyarımı açısından olanaksız bir durum ortaya çıkarabilir. Bu tür bir yaklaşım tükenmeye yo! açabilir.
Uzun süreli planlama için kullanılan yöntemler ve tekniklerle ilgili araştırmalar, zirve ile ilgili bazı kesin veriler sağlamıştır. Bu veriler önemli ya da resmi yarışmalar için yüksek düzeyde hazırlığa ulaşmak için en az 7-10 tane yarışmaya katılımın gerekli olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca, yıllık antrenman planında (tekli-döngü), birçok elit sporcu yılın zirve sporsal verimine ulaşmak için 32-36 mikro-döngüye gereksinim duyarlar. Bu yaklaşım, her ne kadar sadece genel bir yöntem olarak kabul edilse de, hedef yarışma için planlanan yaparken de kullanılabilir. Benzer biçimde, kişinin günlük antrenman birimlerine katıldığı düşünüldüğünde, zirveye antrenman günlerinin toplamının % 65-80' ine katılındığında varılabilir.
Zirve dönemi ölçütü şu gerçeğe dayanır; yarışmalara sporcunu ya da takımın hazırlık düzeyine, müsabakalara ve rakiplerin yeteneklerine verilen öneme göre değişik biçimlerde yaklaşılmalıdır.
Öncelikli yarışmalar dışında, özelliklede seçkin takımlar her yarışma eşit itici güçle katılmak ya da yıllık planda yer alan yarışma için bir zirve dönemine sahip olmak konusunda kendilerini zorlamamalılardır.
Zirvenin belirlenmesi hem çok zor hem de çelişkilidir. En nesnel ölçüt, sporcunun verim dinamikleri gibi görünmektedir. Zirve alanlarının belirlenmesine ilişkin boylamsal bir araştırma için sürat koşucuları ve orta mesafe koşucularından 2300 sporcu denek olarak kullanılmıştır. Geçen yılın en iyi verimi ölçüt olarak (% 100) alındığında, ilk alanın ya da yüksek verim alanının. ölçütten % 2.0'den az olmayan verim düzeylerinden oluştuğu ortaya çıkmıştır. En üst verim noktasından % 2-3.5 sapanlar orta derece verim düzeyi alanım, düşük düzeydeki verim alanlarım da üçüncü alanda ölçütten % 3.5-5 aralığında sapma düzeyleri oluşturmuştur. Son olarak, sonuncu veya dördüncü alan kötü sonuçların alındığı, geçen yılın en iyi verim düzeylerinden % 5'ten fazla sapanları içermektedir. Yazanlar, bir sporcunun %2'lik bir verime ulaşmasından, sporcunun sporsal formunda en üst düzeyde, zirvedeki verime yakın bir düzeyde olduğunun çıkarımım yapmaktadır. Bu noktadan hareketle, zirveye oldukça kolay ulaşıp, olağanüstü verim düzeyine ulaşılabilir.
Sporcular ilk alan içine alınan bir verim elde ettiklerinde, organizmanın antrenmana uyumu sağlanmıştır. Antrenman uyaranına tepki süreklidir ve sonuç olarak, sabah erken saatlerde alınan kalp atış hızı sürekli bir biçimde düşecektir. Buna. ek olarak, diğer nesnel verile de göz önünde bulundurularak, antrenman durumlarıyla ilgili kesin kestirimler yapılabilir.
Zirve ayrıca sporcunun canlı, iyimser, iştahlı, derin ve dinlendirici olması, antrenman ve yarışmalara karşı çok istekli olması gibi öznel verilerin açıklanmasıyla da belirlenebilir.
Burada önemle üstünde durulması gereken nokta antrenörün de durumunun iyi olması gerektiğidir. Özellikle de aralarında yakın ilişki varsa, antrenörün davranışı iyimserliği güveni coşkusu gibi iyi halleri sporcunun zirvesi için gereken öncülerdendir. Ayrıca antrenör sporcuyu üstün bir duruma getirmekle de yükümlüdür.
Bu önemli antrenman öğesi ile ilgili net bulgular yoktur. Genellikle kişinin yılda bir kez zirveye ulaşacağı gibi türden yanılsamalar hala bazı insanların kafasındadır. Hem sporsal form evresi hem de zirve dönemi birçok fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik etmenlere dayandığından bunların süreleriyle ilgili kesin bir yargıda bulunmak güçtür. Bu nedenle zirve süresinin bireye özgü olduğunu söylemek daha doğrudur. Her sporcunun gerçekleştirdiği bireysel antrenmanda hazırlık evresi ne kadar uzun olursa, sporsal formu ve dolayısıyla zirve dönemini uzun tutma olasılığı da o kadar yüksektir.
Sporsal formu zirveden ayırmak oldukça güçtür. Sporsal form, sporcunun çalışma ve psikolojik niteliğinin çok yüksekte olduğu oldukça yüksek bir aladır. Bu alanın en önemli yeri, sporcunun veriminin bir önceki zirve veriminin % 2 sınırları içinde olduğu birinci bölgedir. Antrenörün doğru bir antrenman düzenlediği varsayıldığında birinci bölgenin süresi 1-2.5 ay olabilir. Bu nedenle, bu süre içinde, biri rekor düzeyine ulaşabilen 2-3 zirve oluşabilir. Sinir hücresinin en uygun düzeyde çalışma niteliği ne kadar süre uzun tutulabilirle? ine bağlı olarak zirve döneminin süresi 7-10 güne kadar çıkabileceği ileri sürülmektedir. Ama yenileme çok önemlidir eğer yapılmazsa, zirve süresinde düşüşler olabilir.
Zirve dönemi, aylarca yapılan sıkı çalışmanın ve düzgün bir biçimde planlanmış bir antrenman programının doğal bir sonucudur. Antrenman öğeleri birçok öğe tarafından kolaylaştırılır. Diğer yandan zirveyi kötü yönde etkileyen etmenler de vardır ve bunları denetim altında tutup dikkat etmek antrenörün sorumluluğundadır.
a.
Yarışmanın Düzenlenmesiyle İlgili Etkenler
Bir yarışmaya katılmadan önce, hem sporcu , hem de antrenör normal, değişmeyen koşullar umarlar. Aslında sporcunun herşeyi ideal biçimde kafasında oluşturduğu sıklıkla görülür. Bu nedenle yarışmada yaşanmış her gizli değişim sporsal performansı ve zirveyi etkileyebilir. Güçlü rüzgar yada yağmur alışık olmayan sporcuyu kötü etkileyebilir. Şiddetli rüzgar bisiklet, kano veya kürek gibi spor dallarım oldukça olumsuz etkileyebilir. Bunun yanı sıra yağmur bisikletçilerin, yürüyüşçülerin veya topla oynana spor dallarım kötü yönde etkiler. Karın niteliği bir kayakçının final başarısını önemli ölçüde etkiler. Kayak-krosta, zirvedeki sporsal verim karın niteliğine ve kabarıklığına göre kayakları mumlama beceri ve deneyimine bağlıdır. Bu tür sorunları çözmek, sporcuları bu tür koşullara hazırlamak ve böylece zirveye ulaşılmasını engellememek için önceden model antrenmanı yapmak gerekir.
b.
Sporcunun Durumlarıyla İlgili Etmenler
Antrenörün doğrudan gözlemlemesi sporcu üzerinde sadece antrenman saatlerinde doğrudan etkili olabilir. Her ne kadar sporcunun gözlenmeyen antrenmanım yada sporcunun kendi başınayken geçirdiği zamanın olumlu yönde etkilemek antrenörün sorumluluğundaysa da.sporsal ahlak ölçütlerine ters düşen davranışlar ve yaşam biçimlerinin antrenman niteliğini daha üst düzeyde etkilediği saptanmıştır. Olumsuz davranış kişinin çalışma, niteliğini, dolayısıyla da zirve dönemini etkiler. Gizli antrenman ve kötü uyuma alışkanlığı, alkol kullanımı, sigara, kötü beslenme vb. yaşam biçimle, i sporcunun yenilenme etkileyerek, antrenman durumlarım kötü yönde etkiler. Benzer biçimde, aile,antrenör, arkadaşlar, iş, okul vb. île olan toplumsal doyumsuzluk, antrenman ve yarışmalarda, kişinin davranışlarına. yansıyarak, istenmeyen sonuçlar doğurur. Bazı risk ve güçlü girişkenlik gerektiren sporlarda, yarışma yada kaza korkuşu, kişinin öz denetimim azaltıp, aşağılık duygusuna neden olur. Bu tip durumlar kişinin veriminde sınırlayıcı bir etkiye sahiptir. Bu nedenle antrenör sporcuyu gözlemlemeli, çevresindeki kişilerden bilgi almalı ve bu tür durumları önlemek için elinden gelen tüm çabayı göstermelidir.
c.
Antrenman ve Antrenörle İlgili Öğeler
Düzgün planlanmamış ve gereğinden fazla yoğun yüklenmeli antrenman programları ile bu yoğun yüklenmelerin düzeyindeki ani artışlar ya da çok fazla yarışmalı programlar sadece stresli ve yorucu olmakla kalmayıp, iyi bir doruklamayı da engellerler.
Bu tür durumların niteliği, yarışma evresi çok uzun olduğundan daha belirgin olduğunda ortaya çıkmaktadır. Bu koşullar altında birinci bölgenin sürdürülmesi ve hedef yarışma için doğru bir zirve dönemi neredeyse olanaksızdır. Çalışma-dinlenme arasındaki değişim gereksinimim görmezlikten gelmek sadece kişinin ..zirveye ulaşma, yetisini azaltmakla kalmayıp, yaralanmalara bile neden olabilir. Sporcu sürekli olarak bu türde çok sayıda aşırı yüklenme altında kalırsa aşın antrenman (overtraining) sürantrenman durumuna gelebilir.
Antrenörün kişisel duygu ve hayal kırıklıklarım gizleme yeteneği yada yeteneksizliği yanı sıra bilgisi, tutumları ve davranışı da sporcunun sporsal verimin! etkileyebilir. Antrenörün yetenek ve bilgisine özellikle yarışma öncesinde güvensizlik duyma, kişinin başarısını ve dolayısıyla o yarışma için zirveye ulaşmasını da kötü yönde etkileyecektir. Bu tür sorunlara çare bulmak göreceli olarak kolaydır: Kişisel antrenman bilgisini ilerletme, öz denetim geliştirme ya da dürüst olma ve sporcuya daha. iyi bir antrenör aranmasını söylemek gibi yaklaşımlarda bulunmak sorunun giderilmesine katkıda bulunacaktır.
Zirve dönemi hakkında göz önünde bulundurulması gereken genel özellikleri şu şekilde maddeleyebiliriz:
1. Sporcunun müsabakada kat edeceği mesafe ne kadar kısa ise, zirve dönemi o kadar uzun tutulmalı;mesafe uzun ise, kısa süreli zirve dönemi planlanmalıdır
2. Ne kadar çok müsabaka olacaksa, o kadar kısa süreli zirve dönemi olmalıdır.
3. Sporcunun yaşı ne kadar küçükse, zirve dönemi o kadar kısa tutulmalıdır. Genç sporcuların enerji kapasiteleri çoktur. Bu nedenle, uzun bir süre sonrasında zirve dönemine girerlerse, enerjilerim çok çabuk kaybedebilirler. Yaşı büyük olan sporcular ise daha uzun süreli zirve dönemine ihtiyaç duyarlar.
4. Duygusal açıdan kaygı durumları yüksek olan sporcular, kısa süreli zirve dönemi geçirmelidirler.
5. Vücut kompozisyonu bakımından kas kütlesi yüksek olan sporcular daha uzun süreli zirve dönemi geçirirler.
6. Yoğun çalışma dönemi geçirmiş olan sporcular, zirve döneme geçerlerse, daha iyi sonuçlar alabilirler,
7. Orta yoğunlukta bir çalışma dönemi geçirmiş olan sporcular ise, zirve döneminde beklenen gelişmeyi gösteremeyebilirler.
8. Sezonun ilk hedefleri, antrenörün
sporcularla yaptığı ilk toplantıda belirtilerek, çalışma tipi ve siklüsün bu
hedeflere ulaşmada oynadığı rol açıklanmalıdır. Antrenör hangi müsabakalara
katılınıcağını ve önem sıralarım önceden saptamalıdır. Yarışmanın önem
derecesi, ana veya ana zirve dönemlerinden hangisisin uygulanacağının
belirlenmesi
gerekir.
9. Zirve döneminde motivasyon yüksek seviyede olmalıdır. Bu durum tüm takımı etkiler.Fizyolojik ve psikolojik olarak iyi hazırlanmış olan sporcudan en iyi verim alınır.
10. İdeal zirve, sporcu yeteri kadar dinlendiğinde elde edilir. Sporcu bazen beklenen gelişmeyi göstermiyormuş gibi görünür. Böyle durumlarda sabırlı olmak ve beklenen etkinin oluşmasını gözlemek gerekir.
Sezon içindeki mevcut müsabakaların önemine göre sezon içindeki iki ayrı hedef belirleyip, örneğin salon müsabakaları ve pist müsabakaları gibi, iki ayrı sporsal verim zirvesi düşünülen periyodlamaya çift zirveli periyodlama denir. Bunu yanı sıra sezon içinde tek bir müsabaka hedef alınarak yapılan periyodlamaya ise tek zirveli periyodlama denir.
Matweyew, çift zirveli periyodlamayı maksimal kuvvetin önemli rol oynadığı spor dallarında daha yüksek verim gelişimi sağladığı için önermiştir. Mateyew çift zirveli periyodlama ile ilgili görüşlerinde, çift zirveli müsabaka periyodunun, müsabaka verim seviyesinde zamansız düşmeyi engelleyip, teknik verimin korunması ve yerleşmesine yardımcı olduğunu da söylemiştir.Ancak genç ve gelişmekte olan sporcularda teknik gelişim özel bir çalışma ve süreç gerektirdiğinden, antrenman yılı içinde çift zirveli periyodlama ile bu süreci kısaltmak, genç sporcular açısından sorun yaratabilir. Antrenman yılının alt bölümlerinde kısa periyodlara ayrılması sporcunun tekniğini, temel kondisyon faktörlerinde az bir gelişime yol açmaktadır. Bu tür hazırlıkları takiben meydana gelen erken başarılarla müsabakalara girmek, müsabakanın psikolojik baskısı ile mevcut eksiklerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Bu nedenle çift zirveli antrenman periyodlamasının, sporcunun en az iki yıllık antrenman yaşı ve olgunluğu olması halinde uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle genç sporcularda müsabakaya özel antrenman yerine, sporsal oyunlar, kros vb. çalışmaların koyulması temel ve genel gelişime yardımcı olması açısından gerekmektedir.
Üst düzey sporcularda müsabaka periyodu oldukça uzundur, bu tek ve çift zirveli periyodlamada aynıdır. Bu nedenle bölüm 3-4-5 veya 3z-4z-5z'si diye ayrılmıştır. Böylelikle iki sistem arasındaki temel fark çift zirveli periyodlamada 2. bir yarışma sezonunun bulunmasıdır. Sezon içinde tek ve çift zirveli periyodlama kullanarak elde edilen %'likli verim artışı atletizmin bazı dallarında örnek olarak şöyle verilmiştir
Branş____________Tek Zirvelide Çift Zirvelide
100 m 0.96 1.55
Uzun Atlama 1.35 1.46
Yüksek Atlama 2.40 5.05
Gülle Atma 2.58 3.85
KAYNAKLAR
1.
Bompa, T.0.(1998). Antrenman Kuramı ve Yönetimi. Ankara: Bağırgan Yayımevi
2.
Aytaç, i. (1999. Zirve Dönemi (The Taper Period) Yüzme Bilim ve Teknoloji
Dergisi. Yıl;4 Sayı:8 syf8-12
3.
Aytaç, i. (1996). Yüzme Sporunda Ta er Dönemi. Yüzme Bilim ve Teknoloji
Dergisi. Yı!:3 sayı 9 syf 3-5
4.
Dündar, U. (1998). Antrenman Teorisi. Ankara: Bağırgan Yayımevi
5.
Akgün, N. (1993). Egzersiz fizyolojisi. izmir: Ege Üniversitesi Basımevi
6.
Sevim, Y. (1995). Antrenman Bilgisi. Ankara:
7.
De Vries, H.A. (1980). Physioloğraf Fxsercise. USA: Bravvn Compay Publication.