Araş Gör Rıdvan ÇOLAK
H.Ü Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
Özet
Dayanıklılığın göstergesi olan maksimal oksijen tüketimi (V02maks), anaerobik eşik (AE) ve koşu ekonomisi (KE) nin çocuklar üzerindeki
etkisini incelemek, öğretmen, veli,
doktor ve antrenörlere gerek çalışmaları gerekse çocuğun sağlığı konusunda
yaralı katkılar sunabilecektir. Büyüme sırasında erkek ve kız çocuklarda
absolut V02maks(l/dak) değerleri artar, relatif değerlerde(ml/kg/dak) ise 6-16
yaş arasında erkek çocuklarda sabit kalırken, kız çocuklarında hafif düşüşler
gözlenir ve bu parametrenin antrenmanlarla özellikle ergenlik öncesi çok az
geliştirilebileceği bilinmektedir.
Çocukların düşük glikolitik kapasite göstermesi AE noktalarının 2-2.5 mmol/l
laktat civarında AE noktasına ulaştığını gösterirken ventilasyon cevapların
yetişkinlerle aynı olduğunu görüyoruz. Ayrıca koşu ekonomilerinin
yetişkinlerden kötü olmakta birlikte
çocuklarda performans kriteri olarak kullanılamayacağını buna karşın koşu
ekonomisine katkıda bulunabilen koşu tekniği, koordinasyon gelişimlerinin uzun
mesafe koşu performansını ilerki yaşlarda etkileyebileceğini göz önüne almak
gerekmektedir.
Dayanıklılık sporlarında
yetişkinlerde başarıyı belirleyen temel
fizyolojik faktörler, V02 maks,
koşu ekonomisi ve anerobik eşik tir.
Yetişkinlerde V02 maks solunum dolaşım ve kas sitemi tarafında
sınırlandırılırken ve büyüklüğü büyük
oranda kalıtsal özelliklere bağlı olmakla birlikte antrenmanlara gelişim %15-25
oranlarında sağlanabilmektedir buna karşın anaerobik eşik noktasının gelişimi
antrenmanlara bağlıdır. Koşu ekonomisi gelişimi sadece dayanıklılık antrenmanları sonucu değil aynı zamanda
anaerob karakterdeki çalışmalar sonucunda
geliştiği gözlenmesine karşın biyomekaniksel faktörlerinde koşu
ekonomisine etki ettiği
belirtilmektedir. Bu üç
fizyolojik faktör yetişkinlerin uzum mesafe performanslarıyla yüksek ilişliler göstermektedir..
1.
Maksimum Oksijen Tüketimi
(maks V02) Nedir?
Maksimal bir egzersiz sırasında vücut tarafından alınıp
kullanılabilen, en yüksek orandaki oksijen (02) miktarıdır. Aşağıdaki eşitlik
ile tahmin edilir.
V02maks= (Strok Volüm)
maks x (KAH) maks x (a-VO2 farkı) maks
KAH: Kalp atım hızı
(a-VO2 farkı): arterial-venöz
02 farkı
Gelişimi büyük oranda kalıtsal faktörlere bağlıdır (% 80-85). Antrenmanlarla %20-15 lik kısım geliştirilebilmektedir .Yüksek maks VO2 çalışma/müsabaka anında gerekli olan enerjinin daha daha büyük oranda aerobik sistemden elde edilmesini sağlamaktadır. Uzun mesafelerde MaksVO2 değerinin daha büyük yüzdesini kullanabilmek önemlidir. Bu yüzden yüksek MaksVO2 değeri mesafe koşucularında başarı için önemli bir kriteridir
Geliştirilmesi: Maks VO2 nin noktasındaki şiddetteki çalışmalarla (%85-100) gelişir. Elit altı koşucularda, interval antrenmanı sürekli koşuya göre daha yüksek oranda MaksVO2 gelişimi sağlamaktadır (Demarie ve ark2000)
. Elit atletlerde maksVO2 gelişimi ya çok azdır yada hiç gözlenmez buna karşın performans gelişimi gözlenir, elitlerdeki performans gelişiminin anaerobik eşik ve koşu ekonomisindeki gelişim ile sağlandığını söyleyebiliriz.
Ör: 36 haftalık bir
çalışmada antrenmanlar boyunca ilk 24 hafta maks VO2 artışı gözlenmiş (%13.6)
son 12 hafta ise sadece anaerobik eşik artışı meydana gelmiş (Sjodin ve ark 1982).
1.1 Maksimal Oksijen
Tüketimini Sınırlayan Faktörler Nelerdir?
Oksijenin atmosferden kas
hücresindeki mitakondriaya gidiş
yolu her birinin karışık olduğu pek çok
basamağı içerir maksVO2yi sınırlayan bazı fizyolojik faktörler bulunmaktadır
bunlar:
1)
Pulmonar diffizyon kapasitesi
2)
Maksimal kardiyak çıktı (kalp debisi)
3)
Kanın oksijen taşıma kapasitesi ve
4)
Kas iskelet özellikleridir.
İlk üç özellik merkezi son özellik ise çevresel
faktör olarak tanımlanır (Şekil 2) (Basset ve Howley 1999). Bu faktörlerin her
biri farklı koşullarda (deniz seviyesi, yükselti vb) ve farklı ölçüde maksV02
üzerinde etkiye sahip olduğu söylenmektedir. O yüzden bu faktörlerden her hangi
birinde meydana gelebilecek bir değişim maksV02 de farklılaşmaya neden
olabilecektir.
1.2 Çocuklarda Maks V02 ye Etki Eden Temel Parametre Nedir?
Yapılan çalışmalarda deliller
sağlıklı, antrenmanlı ve antrenmansız çocuklarda maksimal stroke volümün bireysel olarak maks VO2 deki değişimlere
neden olan tek fizyolojik faktör olduğunu göstermektedir. Antrene erkek
çocuklarda her yaşta stroke volümün antrenmansız gruptan daha yüksek olduğunu
tespit etmişlerdir Buna karşın maksimal kalp atım hızı ve a-VO2
antrenmanlı ve antrenmansız çocuklarda benzer olduğu araştırmacılar tarafından
dile getirilmektedir. Maks VO2 ve a-VO2
arasında ilişki olmaması, perifer değişkenlerdeki örneğin, kas enzim
kapasitesi, mitakondri yoğunluğu ve kas kapilirazisyonunun bu yaş grubundaki
çocukların maksimal oksijen tüketiminde sınırlayıcı bir faktör olmadığını
ortaya koymaktadır.
1.2 Antrenmanlı ve Antrenmansız Çocuklarda Maks V02 Nasıl Bir Trend İzler?
Çocuklar üzerindeki kesitsel çalışmalarda (antrenman yapanlar hariç) 7-16 yaşları arasında, maksV02 nin absolut (L/dk) değerlerde yaşla birlikte artığını fakat artışın erkeklerde daha büyük oranda olduğunu göstermektedir Buna karşın vücut ağırlığıyla ilgili relatif değerlerde ise (ml/kg/dak) erkek çocuklarda sabit kalırken kızlarda hafif düşüş gözlenmektedir (Armstrong ve Welsman 1994). Artışın büyüklüğü açısından, 6-12 yaş arasındaki gerek absolut gerekse relatif değerlerde kızlarla erkek çocuklar arasında %10-25 arasında fark gözlenirken (McMurray ve diğ 2001) bu farkın bu yaşlardan sonra daha da artığı ve neredeyse erkeklerde iki katına ulaştığı gösterilmektedir (Armstrong ve Welsman 1994). Değişik ülkelerdeki uzunlamasına çalışmalarda ise benzer şekilde yaşla birlikte absolut değerlerde doğrusal artışın gözlendiği fakat hızlı uzama dönemine (HUD) yakın dönemlerde maksV02 deki artışın daha fazla olduğu gözlenmiştir. Yapılan bir çalışmada hızlı uzama dönemine kızların 12 erkeklerin ise 14 yaşlarında girdiği gözlenirken (Beunen ve dig 2001), İsviçreli çocuklarda ise HUD nin kız çocuklarında 12 erkek çocuklarında 13,5-15 yaş arasında olduğu tespit edilmiştir (Lingren 1978). Uzunlamasına bir çalışmada 6 yıllık gözlem sonucunda çocuklarda maksV02deki en büyük artışın (L/dak olarak) kız çocuklarda HUDden ortalama 1 yıl önce, erkek çocuklarda ise HUD civarında olduğunu bildirmektedir (Kemper ver Verschuur 1987)
. Burada dikkat edilmesi gereken
bir nokta hızlı uzama dönenimin her
birey için farklı yaşlarda olabileceğidir. Farklı iklim ve çoğrafyda hatta aynı
iklim ve çoğrafyadaki çocukların, farklı sosyo-kültürel-ekonomik yapılarından
kaynaklı değişimin olduğunu da bilmek
gerekir. O yüzden her çocuğun HUDne ne
zaman girdiğini tespit etmek gerekmektedir. Örneğin 3 ay aralarla boy artışını
gözleyerek tespit etmek antrenörlere bu konuda kolaylık sağlayabilir.
Paterson ve ark (1987)
antrenman yapan çocuklarda 11-15 yaş
arasında 5 yıl süren
gözlemlerinde, daha önceki araştırmacıların normal çocuklarda gözlenen trendin
aksine relatif değerlerde yıllar
boyunca artışlar olduğunu gözlediler. Sonuçta 11 yaşından 15 yaşa kadar
olan ölçümlerde maks V02; 1. Yıl 60,8, 2. Yıl 62,6 3. Yıl 65.0 4. Yıl 66.3
5. Yıl 68. 0 ml/kg/dak olarak bulunmuş ve 11-15 yaş arasında ortalama %11.8
lik artış gözlenmiştir. Yaştan bağımsız olarak HUDden 3 yıl önce 62,3 2 yıl
önce 64,1 1 yıl önce 65,6 ve HUD de 67,3 olarak gözlenmiştir. Bu çalışma bize
yapılan antrenmanların relatif değerlerde artışlara neden olabileceğini açıkça
göstermektedir. On - onüç yaş arası farklı sporcular üzerindeki bir başka
çalışmada ise en yüksek maksV02 değeri
mesafe koşucularında (66.5mml/kg/dak) gözlenirken, spinter ve güreşçilerde daha
düşük ( 60.3 ve 60 mml/kg/dak) ve en düşük değerin ise antrenman yapmayan
kontrol grubunda olduğu gözlenmiştir (55.4 mml/kg/dak) (Mero A ve diğ 1990). Bu sonuçlar dayanıklılık
antrenmanların çocuklarda maksV02 üzerinde etkisinin olduğunu göstermektedir.
Günümüzde çok sayıda çocuk, küçük yaşlarda yoğun dayanıklılık
antrenmanına katılır. Bu da çocuklarda antrenmanın oksijen taşıma sisteminin
fonksiyonel ve boyutsal bileşimler üzerinde etkisinin neler olduğu sorularını
gündeme getirir. Bazı çalışmalar çocuklarda dayanıklılık antrenmanlarının
maksVO2 artışında başarısız olduğunu dile getirmelerine rağmen (Tolfrey ve ark
1998. Haffor ve ark 1990), bazı çalışmalarda ise dayanıklılık antrenmanlarının
çocuklarda maksVO2 gelişiminde pozitif etkisinin olduğu belirtilmektedir
(Rowland ve Boyajian 1995:.Mahon ve Vaccaro 1989:Baltacı ve Ergün 1997).
Mahon ve Vaccapo (1989) 10-14 yaş arasındaki aktif erkek çocuklar
üzerindeki çalışmasında, 8 haftalık dayanıklılık antrenmanları ile maksVO2de
%7.5 oranında artış tespit etmiştir. Rowland & Boyajian (1995) 11-13 yaş
arasındaki kız ve erkek çocuklar üzerinde yaptığı çalışmada 12
hafta boyunca haftada 3 gün günde 30 dk
ve ortalama 166 kalp atım hızı şiddetindeki çalışma sonucunda maksVO2de %6.5 lik bir artış gözlemiştir. Antrenmana cevap açısından ise kız ve erkek çocuklarda
antrenman sonucu maksVO2 gelişimi benzer bulunmuştur.
Farklı olarak Haffor ve ark (1990)
11 yaşında erkek çocuklarda 6 haftalık interval antrenman sonucu maks
VO2 nin absolut (1.8 1.8 L/dak ) ve
ralatif (38.4 41.6 71 ml/kg/dak) değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı
artış gözlememiştir. Ergenlik öncesi
erkek ve kız ( 10.5 yıl) çocuklar üzerindeki 12 haftalık, haftada 3 gün ve günde 30 dk bisiklet ergometresi
üzerindeki ve maks KAHın %79 şiddetinde yapılan bir başka çalışmada ise
benzer bir şeklide maksVO2 de bir değişim gözlememişlerdir (Keith ve diğ.
1998). Gelişimin olmadığı çalışmalarda
dikkati çeken bir nokta ise çalışmaya katılan çocukların yaşların daha küçük
olduğudur (11-10.5 yıl), buradan küçük yaş gruplarında antrenmanın etkisinin
daha az olduğunu söylenebiliriz.
Meta analizleri sonucunda, 13 yaş ve altı için, antrenmanın aerobik
faydalarının az yada orta derecede olduğunu gösterilmektedir (Payne ve Marov
1993: Linda ve diğ 1999). Linda ve ark (1999) çocuklarda antrenmanın aerobik
güç gelişimine etkisine ilişkin yaptıkları meta analiz sonucunda;11-13 yaş
arasındaki çocukların 8-10 yaşlarındaki çocuklara göre daha fazla oranda
aerobik güçlerini geliştirdiklerini tespit etmişlerdir. Genel olarak çocuklarda antrenman sonucu %6 lık bir gelişim
sağlanabileceğini belirtmişlerdir. Bu sonuçlar bize, aerobik antrenmanın çocukluğun ilk dönmelerinde daha az etkili
olduğunu göstermektedir. Kız ve erkek
çocuklarda, antrenmanlar sonucu benzer
oranda aerobik güç gelişimi gözlenir. Genel antrenman bilgilerine dayanarak
interval antrenmanların, kalbin atım hacmine etkisinden dolayı maks V02yi
geliştirdiğini bilinmektedir. Çocuklarda da
maks V02 deki gelişimin temel nedeni kalbin atım hacmindeki artıştan
kaynaklı ise çocuklarda interval antrenmanın daha etkili olabilirliği akla
gelmektedir. Gerçekten yapılan bir çalışmada 10-11 yaş arasındaki erkek
çocuklarda 9 haftalık interval antrenmanın bu yaş grubu için laktat eşiğinden
çok maks V02 üzerinde daha fazla bir
gelişime sahip olduğu tespit edilmiştir (Rotstein ve diğ 1986).
1.5 Antrenan Çocuklarda ve
Yetişkinlerde Nasıl Bir Gelişim Sağlar?
Süre, sıklık açısından aerobik
gelişim sağlayan bir antrenman programı yetişkinlerde %10-14 aerobik gelişim
sağlarken ergen çocuklarda daha az bir gelişim (%5-6) sağlanmaktadır. Bu değer
yapılan iki meta analiz ile desteklenmektedir (Payne ve Marov 1993: Linda ve
diğ 1999). Diğer bir çalışmada da yetişkinlerin 8-12 haftalık antrenman
programı sonucunda maksVO2 de %16 lık bir gelişim gösterdiği tespit
edilirken erkek çocuklarda bu değerin çok daha az ( %3.8) olduğu tespit
edilmiştir (Keith ve ark 1998).
1.6 Ergenlik Çağından Sonra
Antrenmana Cevap Nedir?
Yapılan bir çalışmada 16-17 yaş arasındaki erkek çocuklarda 3 ay
boyunca, haftada 3 gün 1. Grup: 2*10dk dan 2*30dk ya Şiddet:
Başlangıçta, maks KAH %60-70, antrenmanın sonlarında %80-90a ulaşmış.
2.
Grup: 50-250m arasında sprint
intervaller yapmış. Sonuç olarak;
1. grupta maks
VO2 %12, oksidatif enzim (SDH) %42 artmış, buna karşın PFK artmamış
2. Grupta
maks VO2 %10 glikolitik enzim (PFK)
%21 artmış, SDH artmamış
(Fournıer ve ark 1982).
Bu sonuçların anlamı ise artık bu dönemden itibaren çocukların
yaptıkları antrenmana özgü cevapların daha yüksek olduğudur. Bu yüzden
antrenörlerin erkeklerde bu yaşlardan itibaren dala özgü antrenmanları
yaptırması daha uygun görülmektedir. Erken yaşlarda yapılan yoğun dayanıklılık
antrenmanlarının çocuklarda yeterli gelişim sağlamadığı gördük. Buna rağmen
küçük yaşlarda (HUDdan önce) yapılacak yoğun antrenmanın ilerki yaşlarda
yararlı etkisine dönük yeterince delil mevcut değildir ve sakıncalı olduğuna
dönük ülkemizde sanırım fazlasıyla antrenör tecrübesi de vardır.
Bu hipoteze göre, ergenlik öncesi dönemde antrenmanın
etkisi yoktur yada çok azdır. Ancak yeterli fiziksel olgunluk düzeyindeki
çocuklarda yüksek aerobik gelişimin gözlenmesi beklenir (Katc 1983).
1.8 Çocuklarda maks V02
Gelişimi İçin Nasıl Anrtrenan Yaptırmak Grerekir?
Meta analizi sonucu, çocuklarda gelişimin görülebilmesi için en az
haftada 3 gün 6 hafta ve %70 maks KAH üzerindeki şiddette olması gerektiğini
dile getirmektedirler. Çalışmanın süresi açısından ise Loftin ve ark
(1998) çalışmanın en az 20 dak sürmesi
gerektiğini belirtmiştir. Sonuç olarak çocuklarda yeterli antrenman aerobik
gelişimi sağlar fakat gelişimin büyüklüğü yetişkinlerden daha azdır.
Not: Maks V02 nin %70-75 ın altındaki şiddete uzun süreli çalışmalar protein-
yapım ve yıkımı negatif hale gelmez. Bu şiddetin üstü çocuklarda gelişimi nasıl
etkiler?
2.
Anaerobik Eşik Nedir?
Anaerobik eşik (AE) kavramı genel olarak;
çalışma sırasında anaerobik metabolizmanın baskınlığının artmaya başladığı
egzersiz şiddeti olarak tanımlanabildiği gibi kan laktat değerlerine göre ise,
üretilen laktatın aynı hızda elimine edilemediğinden kanda birikmeye başladığı
noktadaki çalışma şiddeti olarak
da tanımlanmaktadır. AE, günümüzde dayanıklılık performansının
göstergesi olarak kullanılmakta ve
gelişimi tamamen antrenmana bağlanmaktadır. AE, AE noktası civarındaki şiddete
yapılan çalışmalarla gelişirken, ortalama olarak yetişkinlerde 4 mmol/L laktat
noktasındaki koşu ve kalp atım hızı AE
noktasındaki parametreler olarak kabul görmektedir. Ancak AE noktasında
bireysel farklılıklar söz konusudur ve bu değer 2-7 mmol/L laktat arasında
değişebilmektedir. Örneğin bir maratoncunun 7 mmol/L laktatta maksimal laktat
sabir durumu (MLSS) gösterebilmesi söz konusu olabilirken, sedanter bir birey
ise 2 mmol/L laktatta MLSS gösterebilir ya da sedanter ve dayanıklılık
performansı kötü olan bireyler sabit laktat noktasında daha düşük koşu hızı
gösterirler. Sporcular tarafından dayanıklılık performansının gelişimi için
yapılan antrenmanlar ile laktat -koşu hızı eğrisinin sağa kayması
hedeflenmektedir.
Laktat ölçümleri yetişkinlerde antrenmanların
yönlendirilmesi, müsabakada koşulacak derecenin tahmin edilmesi, antrenmanların
gelişiminin takip edilebilmesi, yorgunluğun belirlenmesi ve potansiyel performansın bir diğeriyle kıyaslanmasını
sağlamaktadır (Maglishco 1993). Mesafe koşucuları düşük laktat seviyelerinde
yüksek koşu hızları ve düşük kalp atım hızları (KAH) gösterirler. Bu ise mesafe
koşucularının yüksek koşu hızlarında yorulmadan çalışmayı sürdürebilmelerini ve
sonuçta daha başarılı olmalarını sağlamaktadır.
Çocuklarda
maksimal ve submaksimal egzersizde yetişkinlerden daha az laktat konsantrasyonu
gözlenmektedir. Bunun nedeni olarak çocuklarda var olan; i)düşük kas glikojen
konsantrasyonu, ii) glikolitik enzim
olan fosfofruktokinaz (PFK) enzim aktivitesinin daha düşük oluşu, iii) çocuklarda gözlenen yüksek kas kan
akımı, iv) oksidatif enzim olan succinat dehidrogenez (SDH) aktivitesinde artış ve v) artmış kas içi
trigliserit konsantrasyonu ve artmış yağ kullanımı gösterilmektedir (Armstrong
ve Welsman 1996; Biilant 1996; Mahon 1997). Bu faktörlerin her biri çocuklarda
daha düşük kan laktat konsantrasyonun
gözlenmesine neden olmakla birlikte,
çocuklarda düşük PFK enzim aktivitesi sonucu daha az laktat üretimi temel
belirleyici gibi durmaktadır.
2.1 Çocuklarda Anaerobik Eşik Nedir?
Tolfrey ve Armstrong (1995), aerobik gelişim için yetişkinlerdeki sabit 4 mmol/L laktat değeri yerine çocuk ve ergenlerde bu değerin 2.5 mmol/L laktat olması gerektiğini dile getirmişlerdir (çocuklarda düşük PFK enzim aktivitesi yüzünden). Bu doğru bir yaklaşım gibi durmaktadır çünkü, 4 mmol/L laktat değeri pek çok çocuk ve ergen için maksimal çalışma şiddeti olabilmektedir. Eğer bizler dayanıklılık gelişimi için çocuklara yetişkinlerdeki gibi 4 mmol/L laktat noktasını baz alınarak antrenman yönlendirilmesi yapmaya kalkarsak belki de, aerobik dayanıklılık antrenmanı yerine anaerobik dayanıklılık antrenmanlarını, rejenerasyon antrenmanı yerine de aerobik dayanıklılık antrenmanı yaptırmış olabiliriz. Böyle bir hatanın sonuçlarının ne olacağını tahmin etmek ise hiçte zor olmasa gerek. Bununla birlikte çocuklardaki sabit eşik değeri yetişkinlerde olduğu gibi bireysel sonuçları yansıtması her zaman için doğru olmayabilir. Çünkü bazı araştırmacılar çocuklarda 2.5 mmol/L laktatın altında (Willams 1991) ya da üzerinde (Mocelin 1999; Beneke 1996) MLSS bildirilmişlerdir. Bu yüzden, çocuklarda sabit referans değeri yerine kırılma noktasını baz alarak AE noktasını tespit etmek daha doğru bir yaklaşım gibi görülmektedir.
Tanaka
ve ark (1985), erkek çocuklarda laktat
eşiğindeki (ör, 2 mmol/L laktat civarındaki hız) hız ile yaş grupları
arasında (6-7, 8-9, 10-11, 12-3, 14-15
yaş) belirgin bir farkın olmadığını, fakat kemik olgunlaşma skoru arasında
negatif ilişki olduğunu tespit etmiştir. Bu sonuç olgunlaşmaya bağlı olarak 2
mmol/L laktat civarındaki koşu hızının düştüğünü gösterir. Yani çocuklarda
yüksek oksidatif kapasite yüzünden 2 mmol/L laktatta daha yüksek hızlarda
ulaşıldığı ya da artan olgunlaşmaya bağlı olarak anaerobik kapasitedeki artış
yüzünden 2 mmol/L laktatta daha erken hızlarda ulaşılmasıyla açıklanabilir.
Ayrıca KAH ve laktat eşiğindeki maksimal KAH ın yüzdesi de yaşa bağlıdır. Yaş
artıkça laktat eşiğindeki KAH değeri düşmektedir
(Tanaka ve Shindo ). Sonuçta Tanaka ve
ark (1985), olgunlaşmanın laktat eşiğine etki eden faktörlerden biri olduğunu
dile getirmişlerdir. Mahon ve Vaccaro (1989), ise kontrol grubu olarak
kullanılan 10-14 yaş arasındaki aktif erkek çocuklarda 8 hafta içinde VTde,
% 4.6lık artış gözlemiştir. Ayrıca çocuklarda herhangi bir yaş grubunda
bireyler arası laktat cevapları arasında
geniş bir aralığın bulunduğu dile getirilmektedir. Cummuning ve ark
( ) çocuklarda ± 2
mmol/L standart sapma civarı laktat
tespit etmiştir. Bu sonuçlar bize olgunlaşmanın önemli olabileceğini ve sadece
yaş faktörünü dikkate alınarak yapılan laktat ölçümlerinin çocukların egzersize cevabını ölçmede yeterli
olmayabileceğini de göstermektedir.
Cinsiyetler
arası farklılık açısından ise literatür inceldiğinde erkek çocukların kız
çocuklarından daha yüksek AE noktasına sahip olduklarını dile getirmektedirler.
Buna neden olarak da kız çocuklarında anaerobik metabolizmanın yüklenmenin daha
erken safhalarında meydana gelmesi gösterilmektedir (Armstrong ve Welsman
1994).
Dayanıklılığın MaksVO2
değerinden daha büyük bir göstergesidir. antrenman şiddetlerinin
düzenlenmesinde temel kriterler olarak kullanılır ve gelişimi tamamen
antrenmanlara bağlıdır. Gelişimi için
AE noktası civarındaki şiddette antrenmanlar uygulanmalıdır.
Vahon ve Vaccaro (1989)
yaptıkları çalışmada 12 yaşlarındaki,16 aktif erkek çocuklar üzerinde (8 deney 8 kontrol) , 8 hafta, haftada 4 gün
inteval ve sürekli koşuların, AE
antrene grupta yaklaşık %19.4 artış gözlerken kontrol grubunda sadece %4.6
artış tespit etmişlerdir. Becker
ve Vacaro antrene olmamış erkek
çocuklar üzerinde 8 haftalık bisiklet ergonometresi üzerindeki dayanıklılık
antrenmanlarının AE üzerinde %25
gelişim sağladığı belirtmiştir (Akt,Vahon & Vaccaro 1989). Bu veriler
çocuklarda yeterli sıklık,şiddet ve süre verildiği takdirde AE pozitif bir
şekilde değişebileceğini göstermektedir.
Haffor ve ark (1990) 11
yaşındaki 6 erkek çocuk üzerinde 6 haftalık, haftada 5 gün uygulanan interval
tarzındaki çalışmaların AE noktasını,
antrenmanlar sonrası V02maksın yüzdesi olarak artığını göstermektedir. Ayrıca
araştırmacı kardiorespiratory dayanıklılığı çocuklarda daha iyi yansıttığını da
dile getirmiştir.
Yetişkinlerde 3-4 gün AE üzerindeki 8 haftalık çalışmaların AEi %40-60 artırdığı görülürken, çocuklarda bu değerin daha düşüktür (%19.4-25) (Vahon & Vaccaro 1989).
Kız çocukları üzerindeki bir
çalışmada 15-16 yaşlarındaki mesafe koşucularında AE ile 5000m koşu
performansı arasındaki yüksek bir
ilişki gözlenmiştir. Benzer bir şekilde 11-12yaş çocuklarda 3000m koşu
derecesiyle yüksek bir ilişki gözlenmesine
karşın (r=0.77), bu değer V02 maks ile var olandan daha azdır (r=0.83)
(Unitham 1995). Bunun anlamı AE
değerinin büyük olmasının çocuklarda V02 maks gibi yarış performansını
hakkında bilgi verebildiğidir.
Sonuç olarak çocuklarda
dayanıklılık gelişiminin anaerobik eşik parametrelerinden takibi söz konusu
olabilmekte ve antrenmanın etkisi gözlenebilmektedir. Araştırmacıların genel
kanısı AE in dayanıklılığı çocuklarda
daha iyi yansıttığı şeklindedir.
Not: Laktik asit proteinlerin yapımını engeller ve yıkımını artırır. Çocuklarda bu yüzden laktik asit en az
oluşturacak şiddete antrenman gelişim açısından daha faydalı olmalı.
3. Koşu Ekonomisi Nedir?
Koşu ekonomisi, verili bir
submaksimal hız için gerekli oksijen tüketimidir (VO2) (Baset &
Howley 1997., Keefer ve ark 2000., Greene & Pate 1997)
Koşu ekonomisinin iyi olması
demek submaksimal hızlarda daha düşük enerji tüketimi anlamını taşımaktadır.
Yapılan çalışmalarda yetişkinlerde ve elit atletlerde koşu ekonomisiyle
performans arasında yüksek ilişkiler bulunmaktadır. Koşu ekonomisi homojen
mesafe koşucularında koşu performansı ile
yakın ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Böylece elitlerde
performansın geliştirilmesi için çalışmalar koşu ekonomisinin geliştirilmesi
(verili hızda daha az O2 tüketimi) üzerinde durulmuştur (Akt,
Collins ve ark 2000). Conley ve Krahenbuhl benzer maks VO2
değerlerine sahip ve 10 km performans dereceleri 30,5-33,5 dk arasında olan
koşucular arasında koşu ekonomisiyle performans arasında yüksek ilişki tespit
etmiştir (r=0,82) (David Basett ., Howley 1999). Genel kabul edilen görüş koşu
ekonomisi daha uzun mesafelerdeki koşularda daha önemli olduğu şeklindedir.
Çalışmalar bayan koşucularda 12.9 km/saat hızındaki koşuda submaksimal O2 tüketimi ile 5, 10 ve 16 km koşu
hızları arasında (r= - 0.40, -0.55, ve 0.62) artan ilişkilerin olduğu ve daha
az submaksimal O2 tüketiminin daha uzun mesafelerde daha önemli
olabileceği yönündedir. Svendengah ve Sjodindaha daha iyi maraton performansı
için daha düşük submaksimal O2 tüketiminin önemini göstermişlerdir (Akt Unnitham ve ark 1995).
3.1 Koşu Ekonomisi Nasıl
Gelişir?
Paavolainen ve ark (1999) elit
uzun mesafe koşucularında 9 haftalık patlayıcı kuvvet çalışmalarının maks VO2
ve laktat eşiğini geliştirmemesine rağmen
5 km performansını ve koşu ekonomisini geliştirdiğini tespit etmiştir.
Ayrıca orta-uzun mesafe koşucularında intensif interval çalışmalarının koşu
ekonomisini geliştirdiği (Billard ve ark 1999) ve bayan mesafecilerde 10
haftalık kuvvet+dayanıklılık çalışmasının da koşu ekonomisini geliştirdiği
görülmüştür. Kısaca yetişkinlerde dayanıklılık, kuvvet, patlayıcı kuvvet
intensif interval çalışmaları koşu ekonomisini geliştirmektedir. Ayrıca koşu
stilindeki değişimde koşu ekonomisini etkilediği bilinmektedir. Çocuklar
açısından ise bu antrenman metotlarının tümünü koşu ekonomisini geliştirmek
amacıyla kullanmak sakıncalı olabilir. Özellikle patlayıcı kuvvet çalışmaları
çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Çocuklar için koşu
tekniğine dönük driller daha uygun görülmektedir. Bu tarzdaki çalışmalar çocuklarda o anda koşu performansına etki
etmese de ilerki yaşlarda uzun mesafelerde, koşu stilinde yaratılmış olacak
ekonomiklik büyük olasılıkla başarılarında etkili olacaktır. Çünkü
yetişkinlerde koşu ekonomisiyle mesafe koşularında başarı arasında yüksek
ilişki vardır.
Büyüme sırasında erkek ve
kız çocuklarında absolut (L/dk) maks VO2
değerleri artar (Akt., Rowland
1990., Rowland, Vanderburg, Cunnigham 1997), 6-16 yaş arasındaki
çocuklarda maksimal aerobik güç (maks VO2 ) gelişimine
bakıldığında ralatif olarak
(ml/kg/dk) , erkek çocuklarda sabit kalırken kız çocuklarında düşüş gözlenir
(Akt., Rowland 1990., Morgan 1999). Buna karşın çocukluk boyunca dayanıklılık performansında artışlar
gözlenmektedir, buradan da koşu ekonomisinde büyüme periyodunda ortaya
çıkabilecek değişimlerin bu dayanıklılık
performansın gelişiminden sorumlu olabileceği akla gelmektedir, bu amaçla koşu ekonomisi ile ilgili çocuklar üzerinde
yapılan bazı çalışmaları inceleyecek olursak:
3.3 Çocuklarda Koşu
Ekonomisi Dayanıklılık Performansı Arasında Nasıl İlişki Vardır?
Atletlerde maks VO2 değerleri birbirine eşit
olduğu zaman submaksimal koşu hızındaki
oksijen tüketimi (koşu ekonomisi) arasındaki farklar önem kazanmaktadır.
Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar çocukluk ve adölesans döneminde submaksimal 02 tüketimi
ve yarış performans zamanı arasındaki ilişkinin olmadığı yönündedir (Cunninghan
1990, Unnithan ve ark 1995).
Cunninghan (1990) submasimal 02 tüketimi ile liseli bayan
koşucuların 5 km yarış zamanı arasında bir ilişki bulanamamıştır (r= -0.05).
Krahenbuhl, Krahenbuhl ve ark atlet
olmayan çocuklarda saha testleri ile bu
sonucu destekler veriler bulmuştur (Akt, Unnithan ve ark 1995).
Unnithan ve ark (1995) yaşları
11.69±1.08 yıl olan antrene edilmiş erkek çocuklar üzerinde
3000m ile VT, maks VO2 ve koşu ekonomisi üzerindeki çalışmasındaki sonuçlarda; maks VO2
ile 3000m nin yüksek ilişki (r= -0.83)
sergilediğini tespit etmiş fakat submaksimal hızlardaki oksijen tüketimi (VO2) ile 3000m koşu hızı arasında ilişkinin
olmadığı belirlemiştir yani submaksimal
hızlarda oksijen tüketiminin 3000m dayanıklılık performansını yansıtmadığı sonucuna varmıştır. Kısaca koşu ekomomisi
çocuklarda koşu performansını
yansıtmamaktadır.
3.4 Çocuklar Neden Daha Kötü
Koşu Ekonomisine Sahiptir?
Çocuklar yetişkinlere göre;
1. Gelişmemiş koşu
stili (aşırı kol hareketi, daha yüksek dikey yer değiştirme, daha uzun süre
adımın havada kalması...).
2. Daha yüksek bazal
enerji tüketimi
3. Yağların kullanım
oranındaki atrış
4. Daha yüksek kalp
atım hızı ve solunum sıklığı sergilerleler (Krahenbuhl ve Williams 1991).
Sonuç olarak çocuklarda
submaksimal şiddetteki oksijen tüketimleri yetişkinlerden daha fazla
olgunu söyleyebiliriz (daha kötü koşu ekonomisi). Kızların daha ekonomik olduğu
görüşü yaygın olarak kabul görmesine rağmen
bu konuda bir fikir birliğine varılamadığı gibi koşu ekonomisindeki
farklara neden olan faktörlerin neler olduğu da kesin olarak belirlenebilmiş
değildir. Çalışmalar biyomekanik faktörlerin, bazal metabolik etkileşimlerin,
solunumsal değişim oranlarının daha
ayrıntılı incelenmesini gerektirmektedir
Çocuklarda koşu ekonomisinin gelişimi çocukluk döneminde performansa
katkıda bulunmasa bile, ilerki yaşlarda uzun mesafe yarışlarında iyi koşu
ekonomisi başarı için anahtar rol oynayabilecektir.Yani çocukluk döneminde
yapılan koşu tekniğini geliştirici çalışmalar
ileriye dönük yatırımdır diyebilriz.
|
Şekil . Basamaklı yükleme sonucunda performanstaki linner gelişim
|
||||
|
Yüksek
Verim
Özelleşmiş Antrenman
Çok
Yönlü Gelişim
Şekil 2. Uzun dönemli atletik performansın dönemleri (Bompa, 1999).
Çocuk fiziksel gelişim
konusunda kabul edilebilir bir düzeye ulaşıldığında, sporcu gelişiminin 2.
evresine girer.
Günümüzde sporda yüksek
verime ulaşma yaşının daha aşağıya çekilmeye başlanmıştır. Fakat kalp-kan
dolaşımı ve kassal dayanıklılığın baskın olduğu spor dallarında (kayak kros,
koşu, kürek, bisiklet) olgunlaşma yaşının aşağıya çekilme dolayısıyla üst düzey sporda yetişme sürecinin kısa tutulmasının
uzun süren deneyimler sonucu, çok kötü sonuçlar verdiği ortaya çıkmıştır.
Mesafe koşularında erken özelleşme küçük yaşlarda başarı getirsede bu
sporcuların erken yaşlarda sporu
bıraktığı ve üst düzey verim çağında
başarılı olamadıkları görülmüştür (Bompa, 1999).
4.2
Çocukların Spora Katılımı
(Dayanıklılık) İçin Rehber
Çocuklar
yetişkinlerin minyatür hali değildir; ilk önce çocuk olarak sonrada atlet
olarak eğitilmelidir.
a) 6-10 yaş arasında, spora
ilgileri, hoşnut olmaları ve temel beceriler kazanmaları sağlanmalıdır.
b) 11-14 yaşlarda, çok yönlü gelişim sağlanarak, uygun teknikler
öğretilmelidir; bu çocuklarda antrenman yükleri artık artırılmaya başlanabilir.
Bu yaşlarda çocuklar yetişkinlerin yaklaşık üçte birinin altında ki antrenman
yükü olabilir. Bunun anlamı 11-14 yaşında çocukların 10-20 dakikadan fazla olmamak kaydıyla ve ara vermeden intensif
(yoğun) olarak çalıştırılabileceğidir.
Bu yaşta çocuklar, başarabilme istekleri doğrultusunda motive edilmelidir, başarısızlık durumunda yargılanmamalıdır.
c)
15-18 yaşlarında,
antrenman yükleri artmaya başlar ve antrenmanda özelleşmeye gidilmelidir. Bu
yaşlar arasında antrenman yetişkinlerin yarısı yada üçte ikisi olabilir. Bu
yaştaki çocuklar artık daha yoğun yarışlar için hazırdır. Buna karşın tekrar
dikkat etmek gerekir ki çocuklar hala yetişkin değildir, ve yetişkin olana
kadar en yüksek performans beklenmemelidir. Brown (1964) a göre çocuklar 6-7
haftadan fazla yoğun olarak antrene
edilmemelidir yada en yüksek performanslarını 1 aydan fazla koruyamadıkları
umulmamalıdır. Ona göre çocuk yıl içinde 3 defa zirve yapabilir, yaz, bahar ve
kış olabilir (Noakes 1991).
Dünyanın en iyi yetişkin
dayanıklılık sporcularının, çocukluk dönemlerinde yoğun bir şekilde antrene
edilmediği ve bu dönemde başarılı olmadığı görülmektedir.
Geç
olgunlaşan çocuk, yetişkinlikte olasılıkla daha iyi atlet olacaktır
Yetişkinler antrenmana çocuklardan daha büyük
oranda cevap verir.
Çocuklar yarışmaları yorgunluktan dolayı bırakmaz
Bazı bilim adamların genel görüşü, genç
atletlerde yoğun antrenmanlar mümkün olabildiğince geciktirilmelidir ve
çocukların zorlu antrenmanlara daha geç
başlamasının daha iyi olacağını
düşüncesindedir. En iyi fiziksel
performans zihinsel olarak ta en güçlü
olunduğu zaman meydana gelir.