Gülle atma
Sözlük anlamı: Küresel bir ağırlığın omuzdan
fırlatılmasına dayanan pist ve alan sporudur.(1)
Günümüzde M. Ö. 3. yüzyıldan kalma bronz taş atıcısının
heykelleri vardır. (Resim 1) O çağlarda güreşçiler tutuşu ve ensedeki kaslarını
kuvvetlendirmek amacı ile içi kurşun doldurulmuş taş atarlardı.(4) Bayan 4 kg. Ø9,5-11,0 cm.
Taş yerine gülle (top güllesi) ilk kez İngiliz
ordusundaki spor
gruplarında kullanıldı 16 İngiliz Pfund (7,257 kg.)
ağırlığında ve
7 İngiliz ayağı (2.134 m.) genişliğinde bir alandan
atıldı. Bu
mesafe 1857 yılından beri geçerlidir.(6) Daha
sonra diğer ülkelerce
benimsenmesi ile uluslar arası geçerlilik kazandı. (4)
yana olimpiyat disiplinidir. Fakat ilk geçerli dünya
rekoru Erkek 7.257 kg.
1909da 15.56 m. ile Amerikalı R.Rosenin derecesi kabul Ø11,0-13,0 cm.
edilmiştir. Çizim
1: Güllenin Ölçüleri(3)
Bayanlarda ise ilk Dünya rekoru 1934 yılında G.
Mauermayer (Alman) tarafından 14.38m. ile elde edildi. Bayan güllesinin
ağırlığı ise 4 kg. olarak kabul edildi. (3)
Gülle atmada önemli kilometre taşlarından bir tanesi
P.O.Briendir. O güne kadar 90˚ olan dönme atışını P.O.Brein değiştirdi. İlk
defa sırtı atış yönüne dönük olarak yani 180˚ lik atış açısı ile atış
tekniğini geliştirdi. 1956 ve 1960 Olimpiyat şampiyonluğunu elde etti.
P.O.Brein gülleyi 20 metrenin üzerinde atmayı
kafasına koymuştu. Arabasında sürekli bir
gülle taşır nerede aklına gelirse uygun bir
yer bulur, saatlerce gülle atardı. Kısa süre
sonra onu gülle atma tiki olan adam diye
çağırmaya başladılar. Dünya şampiyonu
olduğu sürece bu ünden rahatsızlık duymadı.
P. O. Brein gülleyi ilk defa 1953 yılında
18.00metrenin üzerinde atmayı başardı.
Üç yıl sonrada 1956 yılında 19.00 metrenin
üzerine taşıdı en son kırdığı dünya rekor
1959 yılında 19.30 m. oldu. (6)
Güllenin hızlanmasını geliştirici ilave teknik
gelişimini Sovyet antrenörleri sağladı.
Kalçanın omuzlardan önce dönmeye Resim 1:
Taş atıcısı, Bronz, M.Ö. 3. Yüzyıl(4)
başlaması dolayısı ile ayak ve bacağın
dönüş hareketine öncelikli olarak katılması(5)
Doğu Alman Güllecileri
yeni bir varyasyonu tartışmaya açtılar Kısa- Uzun-Varyasyonu
·
Kısa bir kayma hareketi ile kayma ayağını çemberin ilk
yarısında yere basarak iki bacak arasındaki mesafeyi uzattılar ve itme fazında
güllenin yolunu uzun tutarak daha etkili bir itiş olanağı sağladılar. (6)
a=Başlama fazı b=İtiş fazı
1972 yılında herkesi heyecanlandıran dikkatleri üzerine
çekilen yeni bir teknik geliştirildi. İlk uygulayıcısının adı ile Barışnikow
yada Dönerek atma tekniğidir. Burada amaç hızlanma yolunu uzatarak bir avantaj
elde edebilmektir. Nitekim 22 metrelik dünya rekorunun geliştirilmesinde büyük
etkisi vardır.
a=Başlama fazı b=İtiş fazı
Gülle
demirden, pirinçten yada pirinçten daha yumuşak olmayan bir maddeden yapılır
yada bu madenlerin içi kurşun yada başka bir madde ile doldurulur. Yüzeyinin
düzgün bir küre biçiminde olması zorunludur.
Gülle atma çemberinin önüne konan çarpma takozu iç kenarı çemberin iç kenarına tamamen uyacak bir
kiriş biçiminde ağaç yada diğer uygun bir maddeden yapılır. Yere çok sağlam ve
kıpırdatılmayacak bir şekilde yerleştirilmelidir.
Çarpma takozunun içten
uzunluğu 1.21-123 m.,
genişliği 11.2-11.6 cm.
yüksekliği 9.8 10.2 cm.
olmalıdır. Çizim 4: Çarpma takozunun çizimi (3)
Çemberi atış yönüne dik
açı ile tam ortadan ikiye bölen çizgi iki yana en az 75cm. uzatılır 50mm. eninde
beyaz olarak çizilir. (8)
Atış sonrasında bu çizginin gerisinden çıkılmalıdır. Atış
sonrası önden çıkış fauldür.
Gülle atmadaki başarıyı etkileyen en önemli faktör
kuvvettir.
Güle atmanın karakteristik yapısını belirleyen özellikler
şunlardır.
* Kısa bir hızlanma mesafesi, (Diğer atma branşlarına
göre)
* Çok kısa bir zamanda özellikle itme fazında büyük bir
itme gücünün devreye sokulması.
Yukarıdaki nedenlerle geçtiğimiz yıllarda kat edilen
mesafenin arttırılmasına ve mümkün olduğu kadar düz bir çizgide atışın
gerçekleştirilmesi konularında uğraş verilmiştir.
Teknik açıdan başarılı bir atışın
gerçekleştirilebilmesine etki eden faktörlerse,
* Kişinin yapısına uygun, biomekanik açıdan en elverişli
başlangıç pozisyonunun alınması,
* Bütün sistemi etkileyecek ilk hızlanma için aktif bir başlama fazı,
* Çabuk, yatay, sürat kaybetmeden aynı zamanda vücudu
itmeye hazırlayan bir kayma hareketi,
* Mümkün olan en kısa sürede kaymadan itme hareketine
geçiş,
* Güllenin asıl hızının kazanacağı patlayıcı bir itiş
hareketinin gerçekleştirilmesi.(2)
Başlama fazı biomekanik açıdan direk olarak atılan
mesafeye etkisi yoktur. Bu fazda henüz gülleye etki edecek bir şey yapılmaz.
Başlama pozisyonunun en önemli görevi atıcıyı biomekanik açıdan en uygun hız
alma yolunun başına getirmektir. Bunun için gerekli olan gevşek bir başlangıç
hareketidir.
Başlama
pozisyonu: Atlet sırtı atış yönüne dönük olarak çemberin içersinde
dik olarak durur.
Gülle atış elinin parmaklarla el ayasının birleştiği
yerde tarak
kemikleri üzerine başparmak ve parmaklar yanlara doğru
hafif
gergin açılarak tutulur. Çenenin sağ altbölümüyle boyun
arasındaki üçgen bölgeye yerleştirilir.
Çizim
7: Güllenin Tutuluşu (3)
Başlama hareketi farklıdır. (Savurma bacağını ekstrem
yükseğe kaldırılarak, savurma bacağının minimum yükseğe kaldırılarak, savurma
bacağı kullanılmadan.)
Başlangıç için ikinci versiyon tavsiye edilir. Çünkü
denge problemi olmaz, daha gevşek start pozisyonu sağlanabilir.
Vücut dik duruş pozisyonundan, omuzların dengesini
bozmadan öne doğru eğilir. Buna paralel olarak destek ayağı (sağ) bükülür, aynı
anda da sol ayak geriye doğru (Kalça hizasından yüksek olmamak kaydı ile)
savrulur ve hemen arkasından tekrar destek ayağının yanına yaklaştırılır. Aşağı
yukarı bir ayak gerisine getirilir.
Vücut ağırlığı sağ ayak
üzerindedir. Bakışlar atış istikametinin tersine-aşağı, çaprazdır. Sol el atış
yönüne karşı yöndedir.
Böylece Başlama hareketinin sonunda start pozisyonuna
gelinir. Bu konumda Gülle izleyeceği yolun en alçak noktasına gelmiştir. Bu
sıradaki gövde ile bacak arasındaki açı (kalça açısı) 50° destek
ayağının diz açısı ise aşağı yukarı 100° dir. (2)
Savurma bacağının aktif harekete katılması ve sağ bacağın
gergin hale gelmesi ile birlikte atış için gerekli olan ilk pozitif hız
kazanımı bu fazda meydana gelir. Güllenin uçuş hızının %15-20si bu fazda meydana gelir.
- Savurma
bacağının, devreye girmesi dizin aktif olarak açılımı ile birlikte
olur. Bacak yerden ve hızlı bir şekilde atış istikametinde hareket eder.
Ağırlık merkezinin yerden yükselmemesi için geriye doğru itilen ayağın kalça
yüksekliğini geçmemesi gerekir.
- Sağ bacağın
gerilmesi de, yerden ve atış istikametine doğru gerçekleştirilir (
Optimal itiş açısı 60° ).
İtiş taban ve topukla gerçekleşir. Topuğun deveye girmesi ağırlık merkezini
aşağıda tutabilmek için uygun şartları oluşturur.
- Start pozisyonuna göre Gövdenin pozisyonu
değişmez. Bacağın itişi ve savurma bacağı hareketiyle birlikte vücut bir parça
doğrulmuş durumdadır. (Start pozisyonuna göre aşağı yukarı optimal 15-20°) Bu
doğrulma, güllenin hareket doğrultusunda bir miktar yükselmesine yol açar. (2)
KAYMA FAZI
Kayma fazında bütün sistem, atlet ve güllenin yerle
teması kesilir. Gülleye tekrar aktif olarak etki edebilmek için bu fazın mümkün
olduğu kadar çabuk bir şekilde aşılması gerekir.
Buradan çıkan sonuca göre kayma
hareketinin çabuk ve yere yakın bir şekilde aşılması gerekir.
Kayma fazının en önemli işlevi vücudun itmeye hazır hale
gelmesidir. Gülle kayma fazı esnasında ayağı geçer ve omuz ekseni konumunu
değiştirmezken kalça ekseni atış yönüne doğru döner.
Kayma bacağı itişini tamamladıktan sonra dizden bükülür
ve ayak ucu sola döndürülerek yere konuşlandırılır bu aynı zamanda sağ kalçanın
da öne doğru dönüşüne neden olur.
Aynı anda savurma ayağı da aktif olarak yere konur. Bacak
ve kalçanın öne doğru dönüşü (bu esnada omuz ekseni hala başlangıç
konumundadır) gövdenin hafif doğrulmasına neden olur; Gülle hareket yolu
üzerinde bir parça daha yükselir. (Aşağı yukarı 15-20°)
Gövdenin aktif doğrulması mutlaka önlenmelidir.
Atıcı itiş fazında hızlanma
yolunu uzun tutabilmek için bütün dikkatini güllenin atış istikametinin tersi
yönde en uzak noktada tutmalıdır. (2)
Geçiş fazı kayma hareketinden
etkili bir itme hareketine geçişi koordine etmelidir.
Öncelikle sağ ayak yere konuş esnasında meydana gelecek
olan frenleme etkisini amortize etmelidir.
Bu nedenle sağ ayağın diz açısı aşağı yukarı 120° açı
ile bükülü olarak ayak ucunda yere konmalıdır. (resim) ayak ucu aşağı yukarı
atış yönüne 110-120° açı
ile yere konur.
Atletin sağ bacağının çabuk açılmaya başlaması buna bağlı
olarak 2. pozitif hızlanmanın uygulanabilmesi, kayma öncesi başlangıçta gülleye
uygulamış olduğu kuvvet ve sürate bağlıdır.
Geçiş fazı (Kaymadan sonra sağ ve sol bacağın yere
konduğu zaman farkı) çok kısa sürmelidir.
Sol bacağın yere konuşu aktif olmalıdır. Ayağın iç kenarı
çarpma tahtasından yarım ayak geriye konur. İtme fazında uzun ve iki ayağın
etkin bir şekilde hızlanmaya etkisini sağlamak için güllenin geçiş fazında
mümkün olduğu kadar az yol kat etmesi gerekir. Bu yüzden vücudun üst kısmı
gülleyi mümkün olduğu kadar geride tutabilmek için bu faz esnasında pozisyonunu
değiştirmemelidir.
Sağ ayağın yere bastığı anda omuz ekseni (Sağa doğru
dönüktür ve kalça ekseni ile aralarında 90° lik bir açı vardır.) daha sağ
bacağın üzerindedir. Sol bacağın yere konması esnasında sağ omuz buna bağlı
olarak gülle sağ bacağın üzerinde kalmalıdır.
Omuz ekseni sol kolun hala geriye dönük halini koruyacak
kadar dönebilir. (yandan bakıldığında) Sol omuzun sağ omzu geçmemesi gerekir.
Kalça açısı aşağıdan sağ bacağın yere konuşunda 90°, sol
bacağın yere konuşunda 100° yi
geçmemelidir (2)
Güllenin asıl uçuş hızının %80-%85ı bu fazda ortaya
çıkar. Gerekli şartlar ise şunlardır.
·
Büyük bir itme gücü.
·
Optimal uzun bir yol(Güllenin yolunun Erkeklerde 1,65m.
bayanlarda 1.55m.uzunlukta olmasına dikkat edilmelidir)
·
Çok kısa bir zaman birimi (0,2 saniyenin altında)
Sol bacağın yere konmasından sonra (Gülleci bu anda en
uygun itme pozisyonundadır) Fikse edilmiş vücudun sol tarafı etrafında
patlayıcı bir itme ve dönme hareketi başlar.
Sağ bacağın öne ve yukarı açılımı ile gergin hale
gelmesine bağlı olarak Sağ ayak, diz ve kalçanın sağ tarafı Kalça ekseninin
atış istikametine paralel hale gelinceye kadar dönmeye devam eder.
Omuzlarda dönüşe katılır kalçaya atış yönüne paralel hale
gelir (Dirsek atış yönüne dönmüş ve güllenin arkasında yer alır) Omuz ve kalça
ekseni birbirine parelel ve dik açıda durmasına yardımcı olan sol koldur.
Gülle kalça ekseninin atış
yönüne dik açı konumuna geldiğinde boyundan ayrılır.
Sol bacak önce dayanma ve kaldıraç fonksiyonu görür.
Fakat son aşamada yukarı doğru açılma ve itme hareketine yardımcı olur.
Atış tüm vücudun ve kolun gerilmesi açılması ve arkadaki
hatta iki bacağın yeri iterek (Atış esnasında iki bacak arasındaki aralığa
bağlı olarak) en uygun 41° lik
atış açı ile terk eder. (2)
21 m. ve üzerinde bir atış için 13m/s. nin üzerinde bir
atış süratine ihtiyaç vardır.
A. MAHERASa göre atış yüksekliğine ve hızına bağlı
olarak değişen atış açılarını aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz
Hız (m/sn)
11 12 13 13.5 14 14.5 15
Atış Yüksekliği (m)
1.8 41.4 41.8 42.3 42.5 42.6 42.8 43.0
1.9 41.2 41.7 42.2 42.4 42.6 42.7 42.8
2.0 41.0 41.6 42.0 42.2 42.4 42.6 42.7
2.1 40.8 41.4 41.9 42.1 42.3 42.5 42.6
2.2 40.6 41.2 41.7 41.9 42.2 42.3 42.5
2.3 40.4 41.1 41.6 41.9 42.0 42.2 42.4
1-) Ana Britanika Ansiklopedi,
İstanbul, 1988, Cilt 10, S.147
2-) BAUERSFELD, K.H.; SCHRÖTER, G.: Grundlagen
der Leichtathletik, Berlin, 1980, S. 296-300
3-) Der Sport Beook Haus Spor Ansiklopedisi, Wiesbaden, 1971, S. 260
4-) DİEM C.: Welt
Geschichte des Sports und der Leibeserziehung, Stuttgert,
1960, S.156
5-) İŞLER, M.: Atletizm,
Ankara,1997, S. 352
6-) JONATH; U.; HAAG, E.; KREMPEL,R.: LeichtathletikS.43-71
7-) MAHERAS, A.: Gülle
Atmada Optimum Atış Açısı, Atletizm Bilim Ve Teknoloji
Dergisi 17. Sayı Ankara.1995 S 26
8-) TEKİL N.: Atletizm İstanbul, 1984, S. 122
Güllenin Düştüğü Yer
0
Noktası
Atış Yönü
Derece 0- Noktasından
çemberin iç kenarına kadar ölçülür
Derecenin okunduğu yer
Atış
Çemberi
Atıcı bu çizginin
gerisinden çıkmak
zorundadır
Metre 0- Noktasından Çemberin merkezine tutulur