ÇOCUKLARA YÖNELİK YARIŞMA ORGANİZASYONLARI
Atletizm
Branşlarında Yaş Gruplarına Özgü Düzenlemeler
Yard.Doç.Dr
Ercan HASLOFÇA Öğr.Gör. Sedat TÜRKMEN
Ege Üniversitesi BESYO
Çocuklara yönelik yarışma
etkinlikleri çok hassas ve önemli bir yere sahiptir. Yarışmaların içeriği çocukların gelişim özelliklerine uygun olmak
zorundadır. Çocuklar için uygun yarışma sistemi olduğu sürece, antrenör ve
öğretmenlerin çocukları başarıya ulaştırmak için çalıştırmaları, onlara zarar
vermez. Ancak hatırlanması gereken konu; "çocukların küçültülmüş
yetişkinler" olmadığıdır.
Çocukların okullarının yanı sıra
kulüpler adına yarışmalara katılması, ya da antrenörün başarısını kanıtlama
arzusu onları kısa sürede iyi birer yarışmacı haline getirebilir. Bu konuda en
önemli görev antrenör ve beden eğitimi öğretmenlerine düşmektedir. Antrenör ve öğretmenler, hırslarını bir
kenara bırakarak her bireyin niteliklerine göre ne zaman yarışmalara
katılacakları konusunda yönlendirici olmalıdırlar. Branşların yapısı, teknik
şartları ve uygulama biçimi belirlenirken, yaş gruplarının özellikleri göz
önüne alınmalıdır.
Fiziksel efora uyum ve performansı
arttırma yeteneği, çocuk ve yetişkinlerde aynı olmakla birlikte, büyüyen ve
gelişen çocuk organizmasının bazı sınırlayıcı özellikleri bulunmaktadır. Tablo
1de çocuk ve gençlerin biyomotor yeteneklerine ait özelliklerin, biyolojik
temelleriyle, bu özelliklerin etkili olduğu branşlar görülmektedir.
Tablo 1: Çocukların Biyomotor
Yeteneklerinin Biyolojik Temelleri ve Etkili Olduğu
Bazı Branşlar
Sportif Verim İçin Çocuğun
Biyolojik Ön Şartları |
|||||
Motorik
Yetenek |
Süre |
Belirleyici Sistem |
Tehlikeli Bölgeler |
Spor Örneği |
Uyum |
Kuvvet |
<5 |
Kas (Kontraktil) |
Kıkırdak, Kemik |
Halter Çal., Sıçramalar |
0 |
Sürat |
<15 |
Enerji Sağlama (alactic %95) |
Kas |
100 m |
+ |
Süratte Devamlılık |
<1' |
Anaerob Enerji (Lactic + Alactic) >%90 |
Katabol (Katecholamine) |
400 m |
0 |
Kısa Süreli Devamlılık |
1-5 |
%50-70 Aerob + %30-50 Anaerob Enerji |
Vejetatif |
1500 m |
+ |
Orta Süreli Devamlılık |
5'-30' |
%80-90 Aerob + %10-20 Anaerob Enerji |
Kirişler |
5000 m |
++ |
Uzun Süreli Devamlılık |
>30 |
%95 Aerob + %5 Anaerob Enerji |
- |
Maraton |
++ |
Koordinasyon |
- |
Nöromusculer |
- |
Cimnastik |
++ |
Hareketlilik |
- |
Kiriş / Bandlar |
Eklem |
Cimnastik |
++ |
Çocuklar, yetişkinlere karşın,
fizyolojik uyumlu olmayan yüklenmelerden doğacak olan sakatlıklardan daha çok
etkilenirler. Pasif hareket öğeleri olan kemiklerin, kıkırdakların, tendon ve
bağların yük taşıyabilme özelliği bireysel farklılıklar gösterir. Bu ögeler,
optimal yüklenmeye zamanla uyum sağlarsa da, bu uyumun süresi, aktif hareket
öğeleri olan kasların uyum süresine eşit değildir. Antrenman uyaranlarıyla
oluşan morfolojik ve fonksiyonel değişiklikler, kaslarda daha birinci haftanın
sonunda belirlenebilirken kemikler, kıkırdaklar, tendon ve bağlarda, ancak
haftalar sonra belirlenebilmektedir.
Bu nedenle, yaş gruplarına yönelik
antrenmanların planlanmasında ve yarışma sıklığının belirlenmesinde pasif
hareket öğelerine, uyum için yeterli zaman bırakılmaz ise, aşırı yüklenmeden doğabilecek
problemler ortaya çıkabilir.
Çocuklarda sürat koşuları
mesafesinin ne kadar olacağı düşünülürken, hız diyagramlarının analiz edilmesi
ve anaerobik kapasitelerinin göz önüne alınması gerekmektedir.
m/sn
metre
m/sn
Şekil
1: 9-11 Yaş Kız Çocukların 40m Sprint Koşusundaki Hız Değerleri
(m/sn)(Letzelter,1990)
m/sn
m/sn
Şekil
1: 9-11 Yaş Erkek Çocukların 40m Sprint Koşusundaki Hız Değerleri
(m/sn)(Letzelter,1990)
Şekilleri analiz ettiğimizde, çocukların maksimal
hızlarına., yetişkinlerden çok daha kısa mesafede ulaştığını görmekteyiz.
Hızlarındaki negatif ivmelenme de buna paralel olarak daha önce başlamaktadır.
Ayrıca çocukların laktik anaerobik kapasitelerinin düşük olması, sprint
mesafelerinin gençler ve yetişkinlerden daha kısa olmasını gerektirir. Start ve
ivmelenme için 15-25 m'lik bir mesafe, maksimal koşu süratliliği için ise
25-40m arasındaki uzaklıklar uygundur. Toplam sprint mesafesi ise, negatif
ivmelenme bölümüyle birlikte, 9-10 yaş için 50m, 11-12 yaş için 60m, 13-15 yaş
için 75-80m arasında uygun olmaktadır.
15 saniye ile 1-2 dakika süren egzersizlerde çocukların,
laktik anaerobik enerji oluşturmada yetersiz olmaları nedeniyle, laktik asidin
yüksek düzeyde oluştuğu 100m-600m arasındaki yarışma branşlarından ve
antrenmanlardaki şiddeti yüksek tempo koşularından kaçınmak gerekir. Nabız
sayısının 170-180/dakika üzerine çıktığı ve maksimal oksijen kullanımının
%80-90'ı aştığı bu tür yüklenmelerde katekolamin (adrenalin, noradrenalin)
miktarında 10 katın üzerinde artışlar olmaktadır. Bu da çocuklarda zararlı olan
stres hormonlarının yükselmesine neden olur ve laktik asit oluşumuna bağlı
olarak anerobik verime ters etkide bulunur.
Sonuçta çocuğun yarışma ve antrenman arzusu kaybolur.
Araştırmacılar Klimt ve Betz (1985)
kısa süreli dayanıklılık yüklenmeleri (600m-800m) yerine, oksijen alış
verişinin yüksek düzeyde olduğu orta süreli dayanıklılık yüklenmelerinin
(2000m-3000m) çocuklar için daha uygun olacağı konusunda görüş birliğine
varmışlardır. Bir başka araştırmacı Aaken, "mesafe değil, tempo öldürür"
sözleriyle bu görüşü desteklemektedir. Çocuklarda aerobik çalışmalar için
şiddet eşiği, max.VO2'nin
%60-70'i olarak kabul edilir.
Sprint koşuları ve dayanıklılık
koşularında olduğu gibi engelli koşular, atlama ve atma branşları da
yetişkinlere göre farklı özellikler taşımalıdır. Engelli koşuların yarışmaları
erinlik döneminden (12+ yaş) itibaren programa alınmalıdır. Ancak, bu yaş grubu
çocukların biyomotor özelliklerine uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Engelli
koşu sırasında süratin ve ritmin kaybolmaması, kuvvet ve hareketlilik
sınırlarının aşılmaması önem taşımaktadır. Bu nedenle, toplam koşu mesafesi,
çıkıştan birinci engele kadar olan uzaklık, engellerin ara uzaklıkları ve
yükseklikleri yetişkinlerinkinden daha kısa olmalıdır.
10-12
yaşlar arasındaki çocuklar, gelişimlerine uygun olmak şartıyla çabuk kuvvet çalışmalarına hazırdır. Ancak bu yaşlarda iskelet sistemi
henüz gelişimini tamamlamamıştır.
Ayrıca gövde kasları da yeterince kuvvetli değildir. Çocuklarda kas
kuvvetini geliştirmek için şiddet eşiği, maksimalin %60-65'idir. Çalışmalar
sonucu maksimal değerlerdeki iyileşmeye bağlı olarak yüklenme eşikleri giderek
artar.
Sovyet araştırmacılar, çocuklarda yoğun sıçrama
antrenmanlarının, alt ekstremitelerdeki kemiklerin enine ve boyuna gelişmesine
olumsuz etkisinin olduğunu saptamışlardır. Bu nedenle, güçlü reaktif
sıçramalardan oluşan üçadım atlama yarışması erinlik döneminden önce programa
alınmamalıdır. Uzun Atlama branşında performansı belirleyen en önemli etkenler
yaklaşma koşusunun ölçüm noktasına en yakın yerden etkili bir sıçramaya
bağlanmasıdır. Uzun süreli çalışmalarla kazanılan bu koşu ritmi ve sıçrama
becerisi bu yaş grubu çocuklarda henüz yerleşmemiştir. Bu nedenle:
yetişkinlerde, sınırlı noktadan ölçülerek 20cm genişlikte belirlenen sıçrama
alanı, ilköğretim çağındaki çocuklar için 60cm. genişliğinde ve ayak ucundan
ölçme gibi bir toleransa sahip olmalıdır.
Daha önce belirtildiği gibi, erinlik
çağından önce omurga, kemikler, eklemler ve bağlar yeterince güçlü
değildir. Bu dönemlerde, atma
branşlarında kullanılan gülle, disk, cirit ve çekiç gibi aletlerin, uygun
şekilde kullanılarak yönlendirilmelerinin zor olduğu görülmektedir. Bu nedenle,
erinlik döneminden önce çocuklar için, atma yarışması olarak 80-200gr
ağırlığındaki fırlatma topu veya atma roketinin seçilmesi uygun
olmaktadır. Fırlatma topu ve roket atma
etkinlikleri ile aynı zamanda genel fırlatma becerisi ve cirit atma branşının
temel teknik becerilerinin kazandırılması da sağlanabilecektir. Gülle, disk,
cirit ve çekiç atma yarışmaları erinlik döneminden itibaren programa
alınabilir. Ancak, aletlerin ağırlığı ve ölçüleri yetişkinlerinkinden düşük
olmalıdır. Başlangıçta silikon gülle ve
çekiçler kullanılabilir.
Özellikle Erinlik döneminde bulunan
aynı doğum tarihli çocukların oluşturduğu antrenman ve yarışma gruplarında,
gelişim basamaklarının farklı şekilde belirginleşmesi, özel ek problemler
getirmektedir. Elde edilen veriler, bu yaş gruplarında organize edilen ulusal
şampiyonaların ve hazırlanan en iyi sporcular listelerinin, yalnızca takvim
yaşları göz önüne alınarak yapılmasının yanıltıcı olabileceğini
göstermektedir. Burada kazanan ve
sıralamaya girenler çoğunlukla, biyolojik olarak erken gelişmişler arasından
çıkmaktadır. Normal gelişmişler ve geri kalmış olanlar, antropometrik
şartlarından dolayı verimli sonuçlar elde edememektedir. Bu durum özellikle
atletizm gibi spor dallarında önemli bir rol oynamaktadır.