Milli atlet, Türkiye üç adım atlama rekortmeni

Ayşegül Baklacının yayınlanmamış yüksekokul bitirme tezinden bir bölüm

 

ÜÇADIM ATLAMADA YAKLAŞMA KOŞUSU

 

Üçadım atlama branşının en az tartışılan yanı yaklaşma koşusunun sağlanması ve yapılandırılmasıdır. Yarışma içindeki çeşitli durumlarda koşudaki değişikliklerde aynı şekilde ihmal edilmiştir.

 

İlk önce yaklaşma koşusuna genel anlamda bir göz atalım. Amaç basma tahtasından 2 - 4 metre önce kontrollü ve dengeli bir sıçramaya hazır duruma gelmektir. Sıçrama ayağının tahtaya başarılı bir şekilde gelmesi yeterli değildir. Sıçrama sırasında beden dik olmalı sıçrama ayağı da yeterli yükselmeyi sağlayacak kadar kalçadan uzak olmalıdır, yani sıçrama bacağının diz açısı mümkün olduğunca geniş tutulmalı, vücut ağırlık merkezi yukarıda olmalıdır.Yine bir başka önemli konuda tahtada dinamik bir şekilde dengede olmak ve sıçramaya hazır olmaktır. Yani ne tahtaya yetişmek için adımları açarak koşmaya ne de faul yapmamak için adımları kısmaya sebep olacak bir yaklaşma koşusundan kaçınılmalıdır. Bu problemler tahtaya dengesiz bir girişe ve kötü bir sıçrayış ve atlayışa sebep olacaktır.

 

Yaklaşma koşusu tahtaya en yüksek hızda girebilmeyi sağlayacak kadar uzun olmalıdır. Bu mesafe genelde koşu başlangıcından basma tahtasına uygun basış sağlayacak kadar atılan adımların sayısıyla ölçülür. Genel olarak bu mesafe 17 ila 23 adım arasında değişmektedir, bu da yaklaşık olarak 30 - 45 metre arasındadır.

 

Koşuya başlangıçtan tahtaya varana dek vücut pozisyonunda birtakım değişiklikler meydana gelir. Başlangıçta hız kazanmak için vücut hafif öne eğimlidir. Ancak dengeli bir sıçrama için vücut dik durumda olmalıdır. Bu yüzden ilk hız kazanıldıktan sonra dik pozisyonda koşulmalıdır.

 

Koşu sırasında sürat,koşunun orta safhalarında gelişir. Sonuna doğru özellikle son yedi adımda bacak ritmi hızlandırılır ve fule boyu kısalır. Koşunun bu bölümünde çok yüksek hızlara ulaşılır.

 

Örnek vermek gerekirse; Victor Saneyev'in 1978 Avrupa Şampiyonasındaki bir atlayışında koşunun bu son bölümünde 9.78 m/sn hıza ulaştığı tespit edilmiştir. Genel olarak ta koşunu son bölümünde yapılan ölçümler sonucunda üçadım atlayıcıların tahtaya 9.9-10 m/sn arasında bir hızla girdikleri tespit edilmiştir. Bu da üçadım atlayıcıların en az uzun atlayıcılar kadar hızlı olmaları gerektiğini göstermektedir.

 

Koşunun son bölümünde süratte,fule boyunda,vücut duruşunda ve ağırlık merkezinde meydana gelen değişikliklerin yanı sıra kol hareketinde de bir takım değişiklikler meydana gelir. Tek kol tekniğini uygulayarak atlayan atletlerde kol hareketinde atleti engelleyen çok önemli bir değişiklik olmaz. Fakat çift kol tekniği ile atlayanların koşusunda özelliklede son iki adımında çift kola giriş için vücudun hazırlandığı ve koşu hızının bu sebeple düştüğü tespit edilmiştir.

 

Benim tavsiyem yeni başlayacak olan üçadım atlayıcılara antrenörlerin tek kol tekniğini öğretmeleridir.

 

Hatasız bir yaklaşma koşusu sağlamak için koşu mesafesini tespit edilmesi ve hep aynı yerden ve aynı şekilde koşulması gerekir. Bu mesafenin tespiti için bence en uygun yöntem koşu yoluna paralel pistte belli sayıda adımla koşmaktır (örneğin 17 adım). Bu durumda rüzgar aynı şartlarda olacaktır,koşulan mesafede sabitlenince aynı koşu sonuna sıçrama eklenerek tekrarlanır, bu taklit koşuyu atlama pistinin koşu yolunda  tekrarlayıp basma tahtasına en uygun pozisyondaki basış için uygun olan mesafe oturtulur. Tabiki bu mesafenin tespitinde dikkat edilmesi gereken noktalar atletin sürati,atlayış yaşı,gücü gibi atletik performansı etkileyen konulardır. İyi antrene edilmiş atlayıcıların yaklaşma koşuları daha kompleks olur. Koşu boyunda iki-üç markaj kullanılır.

 

Benim tavsiyem iki markaj kullanmaktır. Üç markaj kullanan atlayıcıları izlediğim zaman faul oranlarının daha yüksek olduğunu gördüm.

 

Koşuya durarak veya hafif jog şeklinde deparlanse çıkılarak başlanır. Durarak çıkış her zaman daha avantajlıdır, çünkü standart koşuyu daha kolay gerçekleştirebilirsiniz. İlk bölüm olan süratin arttırılması ve en yüksek hıza ulaşmak 10-16 adım içinde gerçekleştirilmelidir, geriye kalan 5-7 adımda sıçramaya hazırlık bölümüdür. Daha öncede belirttiğim gibi 17-23 adım arasında değişen koşu mesafesi atlayıcıyı kontrol edebileceği maksimum hızda tahtaya ulaştırabilecek uzunlukta olmalıdır.

 

Unutulmamalıdır ki, üçadım atlamada başarılan mesafe büyük ölçüde yatay koşu hızına bağlı olduğu için yaklaşma koşusu atlayış için çok önemli bir safhadır ve önemle üzerinde durulmalıdır.

 

YARARLANILAN KAYNAKLAR;


TOM MCNAB,"Triple jump Approach Run", Track and Field Quarterly Review, Horizontal and Vertical Jumps, Çeviri:Can KORKMAZOĞLU, Bölüm:81 Sayı:4 (1981) Sayfa:21

 
MALCOLM ARNOLD, "Salient Aspects of Triple Jump Technique", Track and Field Quarterly Review, Horizontal and Vertical Jumps, Çeviri:Can KORKMAZOĞLU, Bölüm:85 Sayı:4 (1985) Sayfa:14-16


ECKHART HURT, "Yatay Sıçramalar İçin Teknik Model Analiz Aşamaları", Atletizm Bilim ve Teknoloji Dergisi, Çeviri:Cahit Yüksel, Hacettepe Yayını, Sayı:14(1994/2) Sayfa:5-8