6 Kasım 2005

ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARI

 

 

1 Nisan 1931’de çıkarılan bir kanunla da yeni kütle ve uzunluk ölçüleri kabul edilmiştir. Okka yerine kilogram, endaze yerine de metre kullanılmaya başlamıştır. Kişi, babasının adıyla, doğum yeriyle veya herhangi bir özelliğiyle anılıyordu. Karışıklıkları önlemek amacıyla 21 Haziran 1934 yılında Soyadı Kanunu çıkarıldı. Bu kanunla her aile istediği bir soyadını aldı.

TBMM, Mustafa Kemal’e Atatürk soyadını verdi. Aynı yıl kabul edilen bir kanunla da “bey, paşa, efendi” gibi unvanlar kaldırıldı.

 

Türk Kadın Hakları

 

Osmanlı Devleti zamanında kadınlar bazı haklarını kaybettiler. Zamanla evlenme ve boşanma kadınların aleyhine gelişti. Halbuki Türk kadını, Kurtuluş Savaşı’nda erkeğinin yanı başında yer almıştır. Yanında çocuğu ile cepheye mermi taşımaktan geri kalmamıştı.

 

Türk kadınlarına ilk olarak 1939’da belediye seçimlerine katılma hakkını elde eden kadınlarımız, 1934 yılında anayasada yapılan bir değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuştular.

 

Günümüzde her alanda erkeklerle eşittirler.

 

6. Ekonomik Alanda İnkılâp

 

Kapitülâsyonlar sebebiyle endüstri gelişmemişti. Avrupa’nın bol ve ucuz fabrika malları ülkemize geliyordu. Bu nedenle yerli sanayii gelişemiyor, ticaret yabancıların ve azınlıkların

Elindeydi. Anadolu’da sadece yabancıların ortak işlettiği demir yollar vardı.

 

Milli Ekonominin Kurulması

 

Bütün bu olumsuzlukların ortadan kaldırılması gerekiyordu. Ekonomiye yön vermek ve ekonomik bağımsızlığımızı kazanmak için çareler arayan Mustafa Kemal, İzmir’de İktisat Kongresini topladı ( 17 Şubat 1923). Toplantı sonunda, öz kaynaklarımıza yönelik ekonomik politika izlenmesi, ucuza gelen Avrupa mallarının alınması kararlaştırıldı.

 

Tarım, Ticaret Sanayi ve Bayındırlık Alanında Gelişmeler

 

İlk önce köylüye çok ağır gelen aşar vergisini 1925 yılında kaldırdı. Çiftçi ve köylünün yararlanması için, kredi kooperatifleri kuruldu.

 

Endüstrinin kurulmasına ve geliştirilmesine çalışıldı. Sümerbank ve Etibank kuruldu. Madenler işletilmeye başlandı. Bu amaçla Maden Teknik ve Arama Enstitüsü (MTA) kuruldu.

 

Karayolları yapımına hız verildi.Türk denizlerinde yük taşıma (kabotaj) hakkı 1926 yılında Türk gemilerine verildi.

 

7.Türk İnkılâbının Önemi

 

Atatürk İlkeleri doğrultusunda yapılan yeniliklerin bütününe  Türk İnkılabı denir.

Atatürk inkılapları bir bütündür. Ulusumuzu çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak için yapılmıştır. İnkılâpların korunası ve kollanması ulusal görevimiz olmalıdır

 

 

E. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ

 

1. Atatürk’ün Kendi Düşünce Sistemi

 

Atatürk yeni Türk devletinin milli e3gemenliğe dayanması gerektiğine inanıyordu. Tüm bunları yapmak için gerekli olan gücün Türk milletinde olduğunu biliyor ve gücünü milletten alıyordu.

 

 

2. Atatürkçülüğün Tanımı ve Önemi

 

Atatürkçülük en kısa tanımıyla, Türk toplumunu her alanda ileriye götürmek ve çağdaşlaştırmaktır. Atatürkçülük bir modernleşme düşüncesidir. Bu ise çağdaş olmayı gerektirir. Atatürkçülük, milli egemenliğe dayalı bir düşünce sistemidir.

 

3. Atatürkçülüğün Nitelikleri

 

Atatürkçülüğü meydana getiren ilkeler bir bütündür. Atatürkçülük, milli birlik ve bütünlüğü esas alır.

Atatürkçü düşünce sistemi, akla ve pozitif bilime dayanır. Vicdan ve düşünce hürriyetine saygılıdır. Yurtta ve Dünyada barışın korunmasından yanadır. Millete ve insanlığa hizmet etmenin en büyük mutluluk olduğuna inanır.

 

4. Atatürkçü Düşüncede Milli Güç Unsurları

 

Atatürkçülük, ihtiyacı olan gücü Türk milletinden alır. Atatürkçü düşüncedeki milli güç unsurlarının başında, vatanı ve milleti sevmek gelir. Milli dil Türkçe’nin konuşulması ve geliştirilmesi esas alınmıştır. Milli tarih bilinci yerleştirilir Orta Asya’dan günümüze Türk tarihi dikkatle araştırılmıştır.

 

Atatürkçü düşünce sistemi, Türk milletine inanmayı ve güvenmeyi gerektirir.

 

5. Atatürk İlke ve İnkılaplarının Dayandığı Esaslar

 

 

6. Atatürk İlkeleri

 

Atatürkçü düşünce sistemi, Atatürk ilkeleri doğrultusunda oluşmuştur. Atatürk ilkeleri Türkiye Cumhuriyetini çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmayı esas almıştır.

 

  1. Cumhuriyetçilik İlkesi

 

Cumhuriyette halk, seçtiği milletvekilleri ile yönetime katılır. Milletvekilleri millet adına ihtiyaç duyulan kanunları yapar. Yasalar önünde herkes eşittir, hiç kimse özel haklara sahip değildir. Halk, vekillerini belli süre için seçer. Eğer çalışmalarını beğenmezse, seçimlerde değiştirir. Bize düşen görev, cumhuriyeti korumak ve yüceltmektir.

 

  1. Milliyetçilik ilkesi

 

Kişinin milletini, vatanını, devletini, bayrağını her şeyden üstünde tutması, sevmesi ve yüceltmeye çalışmasına milliyetçilik denir. Dini, dili ne olursa olsun kendini Türk hisseden her insan Türk’tür. Bizler de milliyetçilik ilkesine dört elle sarılmalı ve Türk milletinin büyüklüğüne inanmalıyız.

 

  1. Halkçılık İlkesi

 

Bir ülkede oturan, oturduğu yeri vatan bilen; geleceğin, mutluluğunu, o ülkenin ilerlemesine, yükselmesine bağlamış insan topluluğuna halk denir. Halkçılık, halkın egemenliği ve mutluluğu esasına dayanır. Halkçılık ilkesine göre, Türk toplumunda sınıflaşma yoktur.

 

 

 

  1. Devletçilik İlkesi

 

Atatürk’ün devletçilik anlayışı, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların tabii bir sonucu olarak doğmuştur.

 

Bu ilkenin amacı, Türk toplumunun kalkınmasına, refaha kavuşmasına ve mutlu olarak yaşamasını sağlamaktır. Bunun gerçekleşmesi de güçlü bir ekonomik yapıyla mümkündür.

 

Devletçilik sisteminin gelişmesiyle Türkiye bir çok sanayii kuruluşuna kavuştu. Çeşitli fabrikalar açıldı. Özel teşebbüs sahiplerinin ekonomiye katılımları sağlandı. Demir yollarımız yabancı işletmecilerden alınarak millileştirildi. Madenlerimizi kendimiz işletmeye başladık. Böylece Türk ekonomisi hızla gelişmeye başladı.

 

  1. Laiklik İlkesi

 

Laiklik, din ve devlet işlerinin birebirinden ayrılması, devlet yönetiminde din kurallarının esas alınmaması demektir.

 

Laiklik ilkesi ile toplumumuz çağdaş bir yapıya kavuştu. Laiklik, cumhuriyet ve demokrasinin gelişip güçlenmesini, inkılapların korunmasını sağladı.

 

  1. İnkılapçılık İlkesi

 

İnkılap kelime anlamı olarak, yenilik demektir. Türk milletinin gelişmesini ve güçlenmesini sağlayan bütün yenilikler Türk İnkılabının sonucudur. İnkılapçılıkta geriye dönüş yoktur. Hep ileriye yönelmeyi, değişmeyi ve gelişmeyi ifade eder.

 

7. Atatürk İlkelerine Sahip Çıkmak ve Devamlılığını Sağlamak

 

Bize çağdaş uygarlık yolunu açan Atatürk’ün bu ilke ve inkılaplarını sadece korumak yetmez. Onları geliştirmeli, onlardan güç almalıyız. Bütün bunları yaparken iyi bir insan, iyi bir vatandaş olmaya da özen göstermeliyiz. Aklın ve bilimin yol göstericiliğinden ayrılmamalıyız

 

Kaynak

1-)       BUHAN TÜM DERSLER 5 Sosyal Bilgiler