BİR YARIŞMA SPORU OLARAK CİMNASTİK KAVRAMI

 
Yrd. Doç. Dr. Sami MENGÜTAY

Marmara Üniversitesi A.E.F. Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Öğretim Üyesi

 

ÖZET

Jimnastik branşının bir spor ya da atletik bir olay olarak kavranması oldukça güçtür. Çünkü;  spor denince kişinin bir kişiye veya takımın bir takıma mücadelesi düşünülebilir. Ancak jimnastik sporun da sadece rakibin hareket ve davranışları ile iç içe olmama durumu yoktur. Aynı zamanda ona karşı verilen mücadelenin ayırt edilebilme zorunluluğu vardır. Jimnastik ve diğer spor dalları arasındaki farkı anlayabilme gerçek bir spor bilincini ortaya koyacaktır.

 

          Jimnastik branşının bir spor ya da atletik bir olay olarak kavranması oldukça güçtür. Çünkü spor denilince kişi bir kişiye veya bir takımın diğer bir takıma karşı mücadelesi de düşünülebilir. Ya da atletizm de olduğu gibi atletlerin zamana karşı birbirleriyle yarışmaları, yüksek bir çıtadan geçebilmeleri ve metreyle ölçülebilen bir mesafeyi uzun olarak atlamaları akla gelir. Bütün bunların hepsinde kimin kazandığı anında seyirciler tarafından açıkça görülür. Bu durumda kişi veya takım karşısında jimnastikçinin kazanmasını sağlamak için büyük gayret sarfeder. Futbol gibi güreş gibi sporcuların iç içe olduğu dallarda bu durum çok açık bir şekilde bellidir. Hatta tenis gibi, voleybol gibi rakibin sahasına girmeden yapılan hücum ve defans uygulamalarının yer aldığı spor dallarında bile açıkça kendini göstermektedir.

 

          Ancak jimnastik gibi bir spor branşın da sadece rakibin hareket ve davranışları ile iç içe olmama durumu yoktur. Aynı zamanda ona karşı verilen mücadelenin ayırt edebilme zorunluluğu da vardır. Burada doğal olarak kişinin kendisi ile yaptığı mücadele söz konusudur ki bu mücadele kişinin zor ve çok zor hareketlerden oluşan bir seriyi son derece hatasız ve akıcı bir şekilde tamamlamak için vücudunu kontrol altında tutabilme özelliği istenir. Ve bunun da gelişimi yıllar boyu süren bir çalışım gerekmektedir.

 

          Jimnastik ile diğer spor dalları arasındaki farkı anlayabilme gerçek bir spor bilincini çok açık bir şekilde ortaya koyacaktır. Burada kişinin ne yaptığı değil nasıl yaptığı önemlidir. Birçok sporcuların fiziksel güçlerini kullanırken sarf ettiği gayret, yüzlerindeki ızdıraplı ifade birçok magazinlerde ve gazetelerin spor sayfalarında açık olarak görülmektedir. Fakat bir jimnastikçi için yüzdeki zorlama ifadesi, kaslarda ki en ufak titreme ve yoğun güç sarf ettiğini  belli etme alacağı puan dan kesinti yapacağından bunları yok etme zorunluluğu vardır. Hareketleri yaparken yüzdeki rahat ifadesi kaslarındaki ufak titreme ve yoğun güç sarf ettiğini belli etme, alacağı puandan kesinti yapacağından bunları yok etme zorunluluğu vardır. Hareketleri yaparken yüzdeki rahat bir ifade estetik ve emin görünüş jimnastiğin esas anahtarıdır. Artistik bir anlayış kazanması onun makyajı yaratıcılık ise diğer önemli bir yüzüdür. Bu sayede ulusal ve uluslar arası karşılaşmalarda yeni orijinal hareketler ortaya çıkmaktadır ve bu hareketlere ilk defa onu yapanın ismi verilmektedir. Yamaşita, gienger salto, tukara gibi 

 

           Jimnastikçi genellikle geniş omuzlu dar kalçalı fazla uzun boylu olmayan bir görünüşe sahiptir. 1964 Tokyo 1972 Münih olimpiyatlarında en üst seviyede ilk 20 jimnastikçi nin boy kilo ve yaş ortalamaları 1.64 cm, 63.5 kg 26 olarak belirlenmiştir. Ancak bu demek değildir ki bu ölçülerin dışındaki kimseler bu spor branşında başarılı olmaz. Bu bahsedilen ölçülerinde dışında bulunan bazı jimnastikçilerin de dünya şampiyonu olduğu da bir gerçektir. Örnek: e. Gienger

 

           Kesinlikle denge özelliği çok iyi gelişmemiş hiçbir jimnastikçi bu uğraşın ustası olamaz. Bu özelliğin, hem statik hem de dinamik durumların her ikisinde de bulunması gerekliliği vardır. Heyecansal durumu ise jimnastikçinin içinde bulunduğu en önemli kısımlardan biridir. O yapacağı harekete tamamen dış etkenlerden arındırmış ve konsantre olmuş bir şekilde hazırlama durumundadır. Arkadaşlık, yardımlaşma, paylaşma, duyguların çok fazla gelişmiş olması ise onun bir başka özelliğidir.

 

           Jimnastikçi de çok büyük ölçü de kendine güvenme gerekliliği vardır. Çünkü o yarışma esnasında sadece aletle beraberdir. Ve bütün seyir onun gözlerindedir. Hakemler onun gözlerinde ki tereddütten kesinti yapmaya hazır bir şekilde seriyi izlemektedir. Eğer kendine güveni olmasa psikolojik gerginlik onun performansını daha da zayıflatacaktır.

 

             Bizler jimnastiği bir çeşit yarışması yapılan bir spor olarak görürüz, ama aslında kendini disipline edebilme bir düşünce türüdür. Kısacası bir hayat tarzıdır.

 

KAYNAKLAR:

Aziz j.a how to teach cymnastics tumbling and balancing piggot printing london canada 1965

Grandi b: didatika e metodologia della artistica cimnastica sociat stampa sportiva rama

Mengütay s, artistik jimnastik 2 tekel ambalaj işletmesi

Ryser e.o: tumbling and apparatus stunts WMC Brown com publishers

Taylor basın zıvıc olypıc gymnastıc form and womans prentice hall nev Jersey 1972

 

Yayına Hazırlayan : Adem ERTAN